Dünyanın en ünlü kalp ve
damar cerrahlarından Prof. Dr. Mehmet Öz’ün sağlıklı yaşam, yaşlıklı yaşlanma,
beslenme, cinsel yaşam, takviye gıdalar, hareketli yaşam ve stresle yaşam gibi
konularda Hürriyet gazetesindeki geçmiş zamanlı söyleşisi güncelliğini ve önemini
günümüzde de koruyor. Bu yararlı söyleşiden mutlaka bizleri de ilgilendiren ve
dikkate almamız halinde iyi ve güzel şeyler kazanacağımız bilgiler mevcut. İyi okumalar
diler, söyleşi için emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunarız. iyiturks
Her
söylediği dikkatle takip ediliyor, her yaptığı, peşinden milyonlarca insanı
sürüklüyor. Dünyanın en ünlü kalp ve damar cerrahlarından Prof. Dr. Mehmet Öz
gelecek haftaki ilk yazısından önce sorularımızı yanıtladı.
Kendinizi nasıl
hissediyorsunuz?
-
Harika hissediyorum. Sanki 35 yaşındaymışım gibi... Hem bedenen hem de ruhen!
Güne kaçta
başlıyorsunuz?
-
Genelde sabahları altıya çeyrek kala civarında kalkıyorum. Esneme
egzersizlerimi yapıyorum. Sabahın çok erken saatleri olduğu için kahvaltımı
evde değil, işyerinde ediyorum. Hemen uyarımızı yapalım, kahvaltı çok önemli
bir öğün. Özellikle yüksek lif içeren ve protein açısından zengin gıdalar
dengede tutar.
Hemen önerilere
başladınız. Geç kalır mısınız?
-
Olmam gereken yerlere zamanında giderim. Geç kalmak, kontrolü kaybettirir.
Haftada bir kere, perşembe günleri hastaneye gidiyorum. Önce ameliyatlarımı
yapıyorum, sonra diğer hastalarımı ziyaret ediyorum. Sair günlerde ‘The Dr. Oz
Show’un çekimleri ve günlük toplantıları var. Akşam 22.30 civarı yatıyorum.
Yogaya devam mı?
-
Evet. Hastane, The Dr. Oz Show ve sağlıkla ilgili diğer aktiviteler sayesinde
hayatım her geçen gün daha yoğunlaşıyor. Bu yüzden egzersizi hayatımın içine
sokmak için bir yol buldum.
Ne kadar egzersiz?
-
Her gün yedi dakikalık, kısa ama etkili bir egzersiz yapıyorum. Bunun bir
saatlik bir egzersizden daha etkili olduğunu düşünüyorum. Her sabah yedi
dakikalık yoga esneme egzersizi yapıyorum.
Risk Taşıdığım Gerçeğiyle Yüzleştim
Neden yedi dakika?
-
Ne kadar yoğun olursanız olun, kendinize günde yedi dakika bile
ayıramayacağınızı itiraf etmeniz zor. Genç bir cerrahken yogaya başladım ve o
günden sonra her gün yapmaya özen gösteriyorum. Vücudumun ve aklımın esnek
kalmasını sağlıyor. Yaralanma riskiniz
yok ve mükemmel bir egzersiz kombinasyonu sağlıyor.
Sofranızdan ve
hayatınızdan hangi besinleri eksik etmezsiniz?
-
Gıdaların topraktan çıkmış hallerini yemeye dikkat ediyorum. Yani sebzeler,
turpgiller, fındık, tam tahıllılar gibi... Ayrıca tam yağlı süt ve süt
ürünlerini tercih ediyorum. Çünkü yağı azaltılmış gıdalar şeker yüklü
olabiliyor ve doyurucu değil.
Dışarıdan takviye alır
mısınız?
-
Kullandığım takviyeler var: Omega 3 (DHE) yağ asidi, düşük dozda multi vitamin,
D Vitamini ve bebe asprini. Tavsiyem şu: Kullanacağınız vitamin ve takviyeler
için lütfen doktorunuza danışın.
Yaşlanmakla ilgili sizi
en çok ne korkutur?
-
Benim de herkes gibi yaşlanmakla ilgili endişelerim var. Bu nedenle şimdi
sağlıklı beslenmek, sağlıklı kilo ve ruh halinde olmak için elimden gelen her
şeyi yapıyorum. Birkaç yıl önce rutin doktor kontrolümde yapılan kolonoskopide
polip bulunması benim için bir uyanıştı. Aile geçmişimde kanser olmamasına
rağmen böyle bir olayla karşılaştım. Doktor olmamın, risk taşımadığım anlamına
gelmediği gerçeğiyle yüzleştim.
Uzun ve sağlıklı yaşam
önerileriniz nedir?
-
Hayatınızda sadece beş şeyi düzelterek, hem kaliteli hem de uzun bir yaşama
sahip olabilirsiniz.
Nedir bunlar?
-
Tansiyonu kontrol etmek, sigarayı bırakmak, günde 30 dakika egzersiz yapmak,
stresi kontrol atına almak ve yemekten zevk aldığınız sağlıklı gıdalarla
beslenmek.
Sizce yolun yarısı kaç?
Bu yaşları rahat atlatmak için birkaç ipucu verebilirsiniz?
-
Yolun yarısı ve orta yaş terimleri artık değişti. Sağlıklı yaşlanmak için
yapabileceğiniz en iyi şey aktif bir hayat yaşamak. Fiziksel zayıflık ve
güçsüzlük bizi en çok öldüren şeylerden biri. Güçsüz olduğunuzda kanserden ve
düşmelerden kendinizi koruyamazsınız. Eğer egzersiz yaparsanız kilolu da
olmazsınız. Formda olduğunuz sürece karşınıza çıkacak sorun ve hastalıkları
yenme şansınız da yükselir.
“Cerrahların ruh hali
biraz farklıdır, Tanrı gibi hissederler” diyenler var. Siz de böyle hissediyor
musunuz?
-
Hayır, böyle hissetmiyorum ama ameliyat yapmak kontrollü bir kibir gerektirir.
Bir kalbi onarabilecek güvene yeterince sahip olmalısınız. Ancak doğru kararlar
alabilmek için bu duyguyu abartmamak lazım.
Kalp fonksiyon olarak
çok önemli bir organ. Aynı zamanda sembol. Yaptığınız ameliyatlar sizi
heyecanlandırır mı?
-
Kalp cerrahı olmayı seçtim, çünkü en fazla etkili olabileceğimi düşündüğüm
alandı. Birçok hastam ameliyat olmasaydı yaşayamazdı. Cerrahi, yoğun ve ağır
olabilir, ancak benim için rahatlatıcı. Bu içimde, yaradılışımda olan bir şey.
Yaşam enerjimi bu şekilde buluyorum.
Çok tanınıyorsunuz. Hem
ünlü hem de doktor olmak daha da zor olmalı. Bu sizi yoruyor mu?
-
Aslında bu, zamandan çok bir enerji planlaması. Perşembeleri ameliyat
yapıyorum. Salı, çarşamba ve cumaları şovu çekiyoruz. Hem hastanede hem de
stüdyoda harika bir ekibim var. Onlara çok güveniyorum. Ben her zaman
verimlilik talep ederim. Ve ekibimdeki herkes her şeyin zamanında ve doğru
yapılması konusunda çok iyiler. Hayatta yapacak
o kadar çok şey var ki...
STRESLE
BAŞA ÇIKMA REÇETESİ
Stresle baş edebilmek
için ne önerirsiniz?
-
Stres tamamen kötü değil. Hatta, stres bir işi tamamlama ve zamanında
yetiştirmek için gerekli olan konsantrasyonu sağlar. Ancak yapılmamış işlerin
etrafında oyalanmak stresin kendi kaosunu ortaya çıkarmasına yol açabilir. O
yüzden aşırı stresli zamanlar için bir planınız olmalı. Egzersiz ve meditasyon
bazı kişilerde işe yarar. Nitrik oksit ve beyin kimyasalı, endorfin
salgılanmasına sebep olduğundan egzersiz ve meditasyon sayesinde kronik stresi
yönetebilirsiniz. Ama pik dönemlerde stresle baş edebilmek için hızlıca
yapabilecekleriniz var:
*
15 saniye boyunca yüzünüzü sıkıca kasın ve gevşetin. Birkaç kez tekrarlayın. Bu
kasılma ve gevşeme boynun yukarısındaki gerginliğin azalmasına yardımcı
olacaktır.
*
Nefes alın, dudaklarınızı yalayın sonra yavaşça nefesinizi dışarı verin. Serin
hava yavaşlamanıza yardımcı olacak.
*
Bir şarap mantarı alın. Dikey olarak dişlerinizin arasına yerleştirin ve
çenenizi zorlayacak şekilde ısırın. Çene, gerilimi tutan en önemli bölgelerden
biridir.
Seks her
derde deva!
Cinselliği hayatın
neresine koyuyorsunuz? Bu konuda reçeteniz var mı?
-
Seksin daha uzun ve sağlıklı bir yaşama katkısı büyük. Seks bağışıklığı
güçlendirir. Yapılan bir çalışma haftada bir-iki kez seks yapanların bağışıklık
sistemini güçlendiren immuglobulin A antikoru seviyelerisinin yüzde 30 daha
yüksek olduğunu gösterdi. Sonra, seks stresi azaltır. Düşük tansiyonla
ilişkili. Ayrıca seks formda tutar. 30 dakikalık bir sevişmede 85-200 kalori
yakılır. İlaveten güç, esneklik, kas tonusunu artırır ve kardiyovasküler sistem
için iyi bir egzersizdir. Ayrıca seks daha genç görünmenizi sağlar. Cinsel
ilişki, genç kalmayıteşvik eden DHEA hormon seviyesinin artmasına yol açar. Bu
hormon saç, cilt ve gözlerin parlamasıyla ilişkili. Ve seks kanser riskini
azaltır.
Erkekler
ve kadınların ‘sağlık günahları’
Türkiye’de erkekler için
en büyük üç sağlık sorunu nedir?
-
Sigara, kilo alımı-hareketsizlik, hipertansiyon. Sigarayı yalnız başınıza
bırakamıyorsanız, ilaç desteği alabilirsiniz. Şeker, makarna ve ekmek gibi
beyaz gıdaları hayatınızdan çıkarmak kilo kaybını hızlandırır. Egzersiz gibi
stres yönetimi araçlar, hipertansiyonu azaltacaktır.
Peki kadınlar için en
büyük üç sağlık sorunu nedir?
-
Dört sebep söyleyeceğim. Kilo alımı, hareketsizlik, enerji eksikliği ve stres.
Enerji eksikliğinin sebeplerini, bu sayfalarda paylaşacağım. Stresle baş
etmenin en iyi yollarından biri de düşüncelerinizi toplamak için kendinize beş
dakika ayırmak. Unutmayın buna değersiniz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...