Pozisyonunuzun çapı ve nüfuzu arttıkça dinleme yeteneğinizin de artması gerekir. Ancak dinlemek, uzmanlaşması en zor kabiliyetlerden biridir ve insanın kendi içinde barındırdığı çok derin engelleri aşmasını gerektirir.
Örneğin, bir yönetim danışmanlığı şirketinde başarılı bir müdür olan müşterimiz Janet’ı ele alalım: Kendisi yakın zamanda meslektaşlarından dinleme yeteneklerini geliştirmesini söyleyen çok kaynaklı bir geri bildirim aldı. Bu sonuç onu şaşırttı çünkü daima aktif bir dinleyici olduğunu düşünüyordu. Meslektaşlarına bunun nedenini sorduğumuzda toplantılarda sorulara tam bir cevap vermediğinden ve sık sık ekibin geri kalanından farklı bilgiler aldığından bahsettiler. Janet neler olduğunu öğrenmek istiyordu. Yeterince basitti ama neden bu konuda sorun yaşıyordu? İlginçtir ki çözüm kendinize odaklanmaktan geçiyor.
İçinizdeki eleştirmeni görmezden gelin. Janet diyaloğu takip etmemesinin nedeninin kendi performansı adına duyduğu endişe olduğunu fark etti. Aklı farklı bir sesi, toplantıda onun neler yaptığını gözleyen, içindeki eleştirmenin sesini dinliyordu. Bu, özellikle sunumlar için geçerliydi. Janet’ın performans endişesi her sorunun altındaki düşünceyi duyma kabiliyetine gölge düşürüyor ve dinleyicilerin verdiği sinyalleri fark etmesine engel oluyordu. Odağınızı “iyi bir not almak”tansa sunumun asıl amacına yönlendirin. Konu ya da dinleyiciler hakkında ilginizi çeken ne?
Rolünüze bakış açınızı genişletin. Tam anlamıyla dinlemek için öncelikle bunun, işinizin önemli bir parçası olduğuna inanmalısınız. Boris Groysberg ve Michael Slind’in makalesinde “Leadership is a Conversation”da da dedikleri gibi, “Kurumsal diyalogları ciddiye alan liderler ne zaman konuşmayı bırakıp dinlemeleri gerektiğini bilirler”. Bir yönetim asistanı olarak Janet rolünü “müşterilere verimli çözümler sağlamak” olarak tanımladı. Bakış açısını sorun çözücüden, danışmanlık sağlamakla kalmayıp müşterilerin mesele ve endişelerini ciddiye alarak dinleyen güvenilir bir danışmana nasıl dönüştürebileceğini Janet ile konuştuk. Kendinizi tek bir tanımla sınırlandırıyor musunuz? Asıl işinizin yalnızca yön sağlamak olduğuna inanıyor musunuz?
Korku ve beklentilerinizi bir kenara bırakın. Dinlemek tam olarak odaklanmayı ve size yöneltilebilecek soruları cevaplamaya hazır olmayı gerektirir. Ancak bir sonraki adımı tahmin etmeye çalışırken dinlemeyi bırakırız. Janet bir başkası konuşurken aklından, bir sonraki adımda ne söyleyeceğini ya da ne söylenebileceğini tahmin etmeye çalıştığını fark etti. Bu durum özellikle karşılık beklediği, zorlu diyaloglarda ortaya çıkıyordu. Çatışma endişesini engellemek adına dinlemeden, söylemek istediklerini aceleyle söylüyordu. Ancak dinleme birbirinden farklı çıkar ve gündemlerin bir araya getirildiği zorlu diyalogların yönetilmesinde son derece önemli bir kabiliyettir. Gündemdeki konuları ve potansiyel yanlış anlaşılmaların neler olabileceğini görmemiz için tüm odağımızı kullanmalıyız. Duygusal anlamda rahatsız hissettiğinizde dinleyişiniz duruyor mu? Sizi harekete geçiren şeylerin farkında mısınız?
Fikrinizin değiştirilmesine açık olun. Janet ayrıca öz güven sahibi görünmek için uğraşıp toplantılarda kendi bakış açısını sunduğundan emin olmaya çabaladığını fark etti. Daha iddialı olmaya çalışırken dışarıdan bakıldığında önceden fikrini belirlemiş gibi görünüyordu. Janet’ın ortaklarından biri şu ipucunu paylaştı: “Toplantıya girerken bir bakış açım oluyor ancak odadaki en akıllı insan olduğumu varsayıp bunu göstermeye çalışmıyorum. Hatta toplantıya meslektaşlarımın da akıllı olduğu ve bu nedenle farklı bir düşünceye sahip olmalarının iyi bir nedeni olabileceğini düşünerek giriyorum. Kendi cevabımı değil, en iyi cevabı almak için onları dinlemek istiyorum.” O halde dinleme aslında inanılmaz bir öz güvenin işareti. Süreçte öz güveninizi aktarmak için fazla çaba sarf edip diğer insanların bakış açılarını kaçırıyor musunuz?
Taktiksel açıdan dinleme kabiliyetinizi güçlendirmenin birçok yolu olsa da gerçekten gelişme göstermek için daha derin, içsel konulara odaklanmalısınız. Dinlemek insanları doğru tarafa, kararlara ve gündemlere yönlendirmenizi sağlayan bir kabiliyettir. Diğerlerinin söyleyeceklerini dinlemeden bir lider duruşu oluşturamazsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...