CEO her zaman haklı değildir

Liderlik pozisyonuna soyunan kişinin asla aklından çıkarmaması gereken bir şey daime haklı olamayacağıdır.
Ben daima haklı değilimdir. Bu gerçeği hiç utanıp sıkılmadan rahatlıkla kabullenebilirim, çünkü bu diğer şirket liderleri ve müteşebbisler için de geçerli. Bir yönetici veya müdür için bunu çalışanlarına karşı itiraf etmek zor bir iş olabilir, ancak bu liderlik pozisyonuna soyunan bir kişinin asla aklından çıkarmaması gereken bir şeydir.
Bir lider olarak elbette sizin aldığınız kararlar uygulanacaktır, ancak bu onların her zaman en mükemmel kararlar olacağı anlamına gelmez. Değişen şartlar bir gece içinde iyi bir kararı kötüye çevirebilir.
Benim yönetim takımım 2003 yılının bizim grup için hiç de iyi bir hasat yılı olarak geçmediğini söyler. O sıralar Apple 2001 yılında kendi kişisel müzik çalıcısı olan iPod'u piyasaya sürmüştü ve Palm'den bir çift olağanüstü parlak insan bana kendi MP3 çalıcılarının şık bir sürümü ile bir dizi aksesuarını satmıştı. Virgin'in yönetim takımı şiddetle bu işin finansal analizinin hiç de iyi görünmediğini ve başarılı olunabilmesi için bu birimlerden çok yüksek hacimlerde satış yapılması gerektiğini ileri sürmüştü. Ben ise ısrarımı sürdürmüş ve tamamen kendimize ait bir MP3 çalıcısı olan Virgin Pulse'ın piyasaya sürülmesi yönünde baskı yapmıştım! Bu ürünün bizim markamızla, müzik şirketimizle ve mirasımızla çok iyi uyuşacağını düşünmüştüm.
Kendi MP3 çalıcımızı tasarlamak ve piyasaya sürülebilir hale getirmek için 20 milyon dolar harcamıştık. Bu ürün ve ardılları her ne kadar Birleşik Devletler'de büyük bir coşkuyla karşılanmış olsalar da, Virgin Pulse elimizde patladı ve bu yatırımımızı zarar hanesine yazmamız gerekti.
Ürünümüz neden başarılı olamamıştı? Çünkü Apple'ın elinde başa çıkılması mümkün olmayacak kadar güçlü bir strateji vardı. Apple açısından 2003 çok önemli bir yıldı, çünkü bu şirket o yıl ilk iTunes mağazasını açmıştı ve anında iPod fiyatlarını büyük bir hızla indirebilme şansını yakalamıştı.
Bir şirket yeni bir pazarda hakim konumdayken inovasyoncu yeni bir ürünün perakende fiyatını hızla aşağıya çekebiliyorsa, o zaman bu şirketle kimse başa çıkamaz, çünkü bu yeni ürünlerinden asla yeterince para kazanamazlar. Apple daha küçük ve daha ucuz İpod Nano'yu piyasaya sürdüğünde ise dijital müzik işinde kendisine ciddi bir pazar payı edinmeye çalışan herkesin yüzüne kapıyı çarparak kapatmıştı.
Ve evet, ben de hatalı olduğumu kabul etmiştim; bu sayede daha da fazla zarar etmeden iki yıl içinde bu piyasadan çıkmıştık. Bilhassa tek başınıza çığırtkanlığını yaptığınız büyük bir yatırım artık kurtarılamayacak derecede battığında kendi hatalarınıza sahip çıkmak çok zor olabilir. Pek çok yönetim kurulu başkanını ve patronu kendi işlerini doğru dürüst yapmaktan ve en acil durumlarda çözüm bulmaktan alıkoyan da işte bu rezil olma korkusudur.
Şayet bir iş göz göre göre eriyip gidiyorsa, takımınızla yüzleşmeli ve neler olup bittiğine bakmaya başlamalısınız, hem de bu işi ne kadar erken yaparsanız o kadar iyi olur. Derinlerde nelerin ters gittiğini anlamanın tek yolu güvenli odanızdan dışarıya çıkmak, ürün veya hizmetinize kendi gözünüzle bakmak, rakip sunumları incelemek ve faaliyetlerinizi genel anlamda ters yüz etmekten geçer.
Sorunun üzerindeki örtüyü kaldırdığınızda, onu çözmeleri için derhal doğru insanları görevlendirin. Böylesi bir vakada tek geçerli politika dürüstlük ve alçak gönüllülüktür. Kariyerinizin en zor anlarından biri olabilir, ancak bu sayede insanların güvenini kaybetmemiş olacaksınız ve sorunun sorumluluğunu üstlendiğiniz ve kendi hatalarınızı itiraf ettiğiniz için size saygı duyulacak.
İnsanlar asla hata yapmayan değil bilge kararlar alabilen liderler arar. Eğer hatanın bir hizmetin verilişinde veya bir ürünün sunuluş tarzında olduğunu fark ederseniz, sakın onun sorumlularını işten atmak gibi acemice bir hata yapmayın. Suçlamalar ve ithamlar bir tür kısa vadeli rahatlama sağlayabilir, ancak onların şirketinizi zehirleyici bir etkileri de olacak ve yeniden toparlanmanızı ya da gelecek girişimlerinizi de sekteye uğratacaklardır. Bu çalışanlarla nerelerde yanlış yaptıklarını konuşmanız bile gerekmeyebilir; eğer gerekli tüm bilgileri onlara sunarsanız onlar zaten ne yapmış olduklarının farkına kendiliklerinden varacak ve hatalarını düzeltebileceklerini ispatlamak için işe daha büyük bir hırsla sarılacaklardır.
Şayet takımınızı bir arada tutabilirseniz, işte o zaman derslerini zor yoldan henüz almış değerli elemanlarınızı işe alarak sizin hatalarınızdan kazançlı çıkmayı planlayan rakiplerinizin yüzüne kapıyı çarpmış olursunuz. Sizin yeni bir ürün veya hizmet sunma planlarınız işe yaramıyorsa, bazen rakiplerinizle köşe kapmaca oynamak yerine değişen koşullara uyum sağlamak daha iyi olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iyi ve güzel...