Haziran 2017 tarihinde ne yapıyorduk,
gündemimizde ne vardı pek çoğumuz gibi bizde hatırlayamıyoruz. Demek ki o
tarihlerde ne dünyayı ne bizleri
derinden etkileyen bir şeylere tanıklık etmemişiz.
Ama o günlerde dünyanın pek çok şanslı kişisi,
kurumu, ileride dünyayı etkilemiş en önemli gelişmelerden birisi diye anılacak
olan bir olaydan haberdar olma imkanına sahip olmuşlar.
Bu çok önemli gelişmeden bizler tesadüf eseri
[kuantuma ters görünse de :)] ancak Ekim 2018 de haberdar olabildik.
Geçte olsak bu haberi ve peşinen ilgili bir kaç
bilgiyi bir araya toplayarak sizlerle paylaşmak istedik. Umarız ilginizi çeker
ve okumanız sonunda sizlere olumlu etkiler katabilir. iyiturks
Çinli bilim insanları, bir nesneyi ilk kez Dünya
yörüngesine ışınlamayı başardı
1990'ların
başında, bilim insanları kuantum fiziği ile teleportasyonun mümkün olabileceğini
sadece hayal edebiliyordu.
O zamandan
bu yana, teleportasyon dünya çapındaki kuantum optik laboratuvarlarında standart
bir işlem haline geldi. Hatta, geçen yıl, iki ayrı ekip dünyanın ilk kuantum teleportasyonunu
bir laboratuarın dışında gerçekleştirdi.
Şimdiyse, Çin'deki
araştırmacılar süreci bir adım ileriye taşıdı ve Dünya'daki bir fotonu 500 kilometre
uzaktaki bir uyduya başarıyla teleport ettiler.
Micius adı
verilen uydu, yerden ışınlanan tek fotonların kuantum durumlarını algılayabilen
oldukça hassas bir foton alıcısıdır. Micius, bilim adamlarının dolanma, kriptografi
ve ışınlama gibi kuantum becerilerini test etmelerini sağlamak için uzaya fırlatılmıştı.
Bu teleportasyon
çalışması, bu deneylerin ilk başarıyla sonuçlananı olarak kabul edildi. Ekip yalnızca
yerden yörüngeye ilk nesneyi teleportlamakla kalmadı, aynı zamanda uydu ile yer
arasındaki ilk kuantum ağı oluşturarak ve dolanmanın ölçüldüğü en uzun mesafe rekorunu
kırdı.
Çinli ekip
MIT Technology Review’a verdiği bir röportajda, "Uzun mesafeli ışınlama, büyük
ölçekli kuantum ağları ve dağıtılmış kuantum hesaplamaları gibi protokollerde temel
bir unsur olarak kabul ediliyor. Önceden gerçekleştirilen uzak mesafeli teleportasyon
deneyleri optik fiberlerde ve karasal boşluklarda kaybolan fotonlar nedeniyle 100
kilometrelik bir mesafe ile sınırlıydı,” dedi.
Teleportasyon Denince Aklınıza Ne Geliyor?
Kuantum ışınlama,
kuantum dolanmasına dayanıyor. Kauntum dolanması bir grup kuantum nesnesinin (foton
gibi) uzayda aynı noktada ve anda oluşmasına verilen ad. Bu şekilde, nesneler aynı
varlığı paylaşır. Bu paylaşılan varoluş, fotonlar birbirlerinden ayrıldığında dahi
devam eder - yani birindeki bir ölçüm, aralarındaki mesafeye bakılmaksızın, diğerinin
durumunu etkiler.
Bu bağlantı,
bir foton ile ilişkili bilgiyi başka bir fotona dolanmış bir link üzerinden "indirerek"
kuantum bilgilerini iletmek için kullanılabilir. İkinci foton, ilkinin kimliğini
alır. Böylece ışınlanma gerçekleşir.
Bu deneyde,
Çinli ekip yeryüzünde dolanmış çift fotonlardan saniyede yaklaşık 4.000 tane olacak
şekilde yarattı.
Daha sonra
ekip, bu fotonlardan birini uyduya gönderdi ve eşini yerde tuttu. Ekip yeryüzündeki
ve yörüngedeki fotonları, dolaşmanın gerçekleştiğini doğrulamak için ölçtü.
Bu teknolojinin
bazı sınırlamaları olduğunu belirtmek önemli. Mesela büyük şeyleri teleporte etmek,
şu anda mümkün değil.
Teorik olarak,
maksimum ulaşım mesafesi olmasa bile, dolanma oldukça kırılgandır ve bağlantılar
kolayca kopabilir.
Bu sınırlamalara
rağmen, bu araştırma, kuantum teleportasyon konusundaki daha iddialı çalışmaların
yolunu açtı. Ekip, "Bu çalışma, küresel ölçekte kuantum internete doğru büyük
bir adım, ve ultra-uzun mesafeli kuantum teleportasyon için ilk yolu çizdi"
dedi. (Kaynak:1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...