Anadolu Efes'ten Mükemmel Galibiyet

Euroleague çeyrek final karşılaşmalarında bu hafta tam anlamıyla bir Türkiye mucizesi yaşandı. Fenerbahçe’nin ilk iki maçı ile Darüşşafa ve Anadolu Efes’in kesin favori rakipleri karşısındaki deplasman galibiyetleri, turnuvada beklenmedik bir Türk hegomanyası yarattı. Bizler için çok zevkli ve gurur dolu bu maçlar, unutulmaz hatıralar olarak hafızalarımıza kazandı. Tüm takımlarımızı tebrik eder, başarılarının Final-Four’a ulaşarak taçlandırmalarını temenni ederiz.
Anadolu Efes’in Yunanistan deplasmanına gidersek; Karşılaşma takımların karşılıklı basketleriyle dengede başladı, 8-10 Efes TV molasına önde girdi. Mola sonrası oyundaki denge değişmeyince Anadolu Efes ilk periyotu 22-23 önde tamamladı.
İkinci çeyrek de takımların bulduğu karşılıklı basketlerle açıldı, 14.dakikada skor 30-27 Olimpiyakos lehine oldu. Periyotun diğer yarısı ev sahibi ekibin istediği gibi oynanınca ilk yarı 44-37 Olympiacos üstünlüğünde geçildi.
Üçüncü periyota takımımız iyi başladı, 23.dakikada farkı eriterek skoru 44-41 yaptı. Fakat Anadolu Efes’in oyundaki üstünlüğü kısa sürünce kontrolü ele geçiren Olimpiyakos son periyota 54-51 önde girdi.

Harikasın Darüşşafaka!

Darüşşafaka Doğuş dün akşam harika bir iş çıkardı. Euroleague' çeyrek final eşleşmesinde şampiyonluğun en güçlü adaylarından Real Madrid'i deplasmanda yenmeyi başararak çok önemli bir başarıya imza attı. Kağıt üzerinde kesin favori görünen Real Madrid karşısında inanarak ve bu inancı sahaya akıllı bir oyunla yansıtarak, Darüşşafaka güzel bir an bıraktı dün akşamdan zamana. Onlara candan teşekkürlerimizi sunar, aynı güzel anların nihai başarı olan Final Four'a çıkarak ulaşmalarını temenni ederiz.
Maçın hikayesine bakarsak, oyuna Clyburn’ün üçlüğüyle başlayan Darüşşafaka Doğuş dış atışlardan isabet bulurken Real Madrid, Gustavo Ayon’un asistleri üzerinden Jeff Taylor’la basketler buldu. İlk 5 dakika 8-12 Daçka önderliğinde geçilirken skoru istediği gibi yöneten temsilcimiz ilk çeyreği 19-22 önde kapattı.
İkinci çeyrek Ante Zizic’in rakip pota altına kurduğu üstünlükten desteklenen Daçka hücumları, Scottie Wilbekin’den gelen üçlüklerle de eklenince, çeyreğin 3. dakikasında farkı 9’a çıkarttı ve skoru 28-37’ye getirdi. Sonraki bölümde Madrid farkı indirmeyi başarsa da ilk yarı Wilbekin’in son saniye üçlüğüyle 38-44 Daçka lehine tamamlandı.
Üçüncü çeyrekte Real Madrid tarafında sahada Sergip Llull fırtınası esti. 3 dakikada 4, çeyrekte toplamda 5 üçlük isabeti bulan Llull takımını skorda öne geçirmeyi başardı. Daçka cephesinden Llull’e cevap Brad Wanamaker’dan gelse de son periyoda Real Madrid 68-66 önde girdi.
Son çeyreğe 6-0’la başlayan Daçka 3. dakika geride bırakılırken 68-72 öne geçti. Ayon’la maça tutunan Real Madrid, aldığı hücum ribaundlarıyla da ikinci şans sayıları buldu. Son dakikaya 78-78 beraberlikle girilirken Wilbekin eşitliği bozdu ve son 50 saniyeye girildi. Sonraki hücumdan yararlanamayan Madrid, Clyburn’e taktik faul yaptı. Faul atışlarında hata yapmayan Clyburn farkı 4’e çıkartırken kalan sürede skoru koruyan Darüşşafaka Doğuş maçtan 80-84 galip ayrıldı ve seride durumu 1-1’e getirerek saha avantajını cebine koymuş oldu.
Gurur Dolu Bir Gece
Madrid yolculuğu öncesinde Brad Wanamaker ve Birkan Batuk'la yapılan görüşmüşmede; Her ikisi de, "Dışarıdan bakan insanlar İspanya'da alacağımız galibiyeti sürpriz olarak görüyor ama bizim için orada maç kazanmak sürpriz olmayacak" demişlerdi. Haklı da çıktılar! Koç David Blatt, Darüşşafaka'ya maçın ikinci yarısında bir an bile geri adım attırmayarak galibiyetin gelmesinde inancın çelik iradesini sahaya yansıttı.