Obezite Tedavisi: Tıbbi Beslenme (Diyet)

Obezite tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi
ile:
• Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 - 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.
• Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamış diyetlerden kaçınılmalıdır. Tıbbi beslenme tedavisinde amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığın sürdürülmesidir.
• Vücut ağırlığı boya göre olması gereken düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve erişilen ağırlık korunmalıdır.
Obezite tedavisinde uygulanan diyet ilkeleri
a) Enerji: Bireyin günlük enerji alımı, haftada 0.5-1.0 kg ağırlık kaybını sağlayacak şekilde azaltılmalıdır.
Birey yavaş ve uzun sürede zayıflatılmalıdır. Zayıflama diyetlerinde günlük enerji miktarının belirlenmesinde ilke; bireye harcadığından daha az enerji vermektir. Bireyin bazal metabolizma hızı (BMH) veya dinlenme metabolizma hızı (DMH) altında enerji verilmemelidir.

Türkiye Posterleri: Galata Kulesi





Muhteşem güzellikteki İstanbul siluetinin en önemli sembollerinden biri… 528 yılında inşa edilmiş olup dünyanın en eski kuleleri arasında yer alan, şehrin çağdaşı ve gelenekseli birleştiren özgün yapısını en çarpıcı biçimde ortaya koyan, 70 metre uzunluğundaki Galata Kulesi…




Obezite Tedavisi

Uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam beklentisi içindeki 21. Yüzyıl insanı için, obezitenin önlenmesinde Koruyucu sağlık hizmetleri yaklaşımı çok büyük bir önem taşımaktadır. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında sağlık otoriteleri toplumun her kesimine ulaşmalı, etkin ve yaygın eğitim çalışmalarının hızla yaşama geçirilmesi konusunda bilinçli ve istekli bir çaba içinde olmalıdır.
Obezite, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlanmaktadır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının ortalama %15-20’sini, kadınlarda ise %25-30’unu yağ dokusu oluşturmaktadır (28,29). Erkeklerde bu oranın %25, kadınlarda ise %30’un üzerine çıkması durumunda obezite söz konusudur
Obeziteden korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk çağında başlamalıdır. Çocukluk ve adolesan döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle aile, okul ve yaşanılan çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmelidir.

PISA Nedir ?

PISA nedir? Bu soruyu sorma merakımız Hürriyet’te İsmet Berkan’nın okuyucularına bir soru sorması ile doğdu. İsmet Berkan, bu soruyu sınava giren öğrencilerimizin sadece %1 çözebildi. Bakalım siz ne yapacaksınız teklifi üzerine binlercemiz harıl harıl bu soruyu çözdük.
Bu soru uluslar arası olarak orta eğitim düzeyindeki çocukların sahip oldukları bilgi ve becerileri ölçmeyi amaçlayan PISA olarak isimlendirilmiş bir sınavda sorulmuş. Ülke olarak bu sınavda düşük dereceler almamız nedeni ile yavaş yavaş kafaya taktığımız bir konu olmaya başlamış.
Bizler ilk defa bu soru ile tanıştık PISA ile ve hakkında Google üzerinde küçük bir araştırma yapmak istedik. Gördük ki PISA deyince, Google’ın da bizim gibi aklına ilk gelen İtalya’daki PISA kulesi! Biraz ayrıntı verip, üsteleyince doğru bilgilere ulaştık.  
Bu kısa araştırmada gördük ki bu konuda en etkili ve ciddi çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığı ve Doğa Koleji yapmakta.
Merak edenler için bu konudaki PISA Türkiye sitesinden edindiğimiz bilgileri paylaşmak istedik. Bu bilgileri aldığımız siteye de Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde ulaştık.
iyiturks
PISA nedir?
Açılımı “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesidir.
PISA Projesi’nin amacı nedir?
PISA’nın temel amacı, gençlerimizi daha iyi tanımak; onların öğrenme isteklerini, derslerdeki performanslarını ve öğrenme ortamları ile ilgili tercihlerini daha açık bir biçimde ortaya koymaktır.
PISA Projesi neyi ölçmektedir?

Yunus Emre : Gönüller Yapan Derviş

Yunus Emre, sufi bir şairdir. Ama onu tek başına bu sıfatla tanımlayamayız. Çünkü tasavvuf, bir hâl ilmi olmasının yanı sıra aynı zamanda bir fikir sistemidir. Yunus da bu sisteme hem hâl hem de fikir planında bağlı bir sufidir. Bu bakımdan onu hem bir mutasavvıf hem de bir tefekkür şairi olarak tanımlamak doğru olacaktır. Yunus’un bir mutasavvıf mütefekkir olarak dayandığı kaynak ise bütün büyük sufîlerde olduğu gibi İslam’ın temel kaynaklardır.

Yunus’un bir mütefekkir olarak yaptığı şey ise, bu temel anlayıştan hareketle yaşanabilir bir “aşk felsefesi” kurmuş olmasıdır. Bu felsefe meselenin teorik tartışmalarıyla uğraşmak yerine gündelik, pratik davranışları hayata geçirmeyi gaye edinir. Başka bir ifadeyle yaşanabilir bir ahlak modelidir. İdeal insanı yetiştirmeyi hedef alır. Uzun vadede ise ideal toplumu hedefler.

Nice 30 Yıllara: Skylife Dergi

Her yayın baştan sona okunmak tutkusuyla hazırlanır. Skylife’ın bunun da ötesine geçerek okuyucuları tarafından koleksiyonu yapılan bir dergi olması bizim için gerçek bir gurur kaynağı… Belirtelim ki Skylife, Türk Hava Yolları’nın gözbebeği olarak gördüğü hizmetlerinden. İlk sayısından bugüne değin hep titizlikle hazırlandı; gelişmesi için sürekli çaba harcandı ve elinizdeki görünümüne ulaştı.
Türkiye’nin önde gelen uluslararası dergisi Skylife, bugün dünyanın 201 kentinden Türk Hava Yolları uçağına binen Türk, Avrupalı, Afrikalı, kısacası dünyanın dört bir yanından yüz binlerce yolcu tarafından takip ediliyor.

Muhteşem Bir Başarı ve Fedakarlık Hikayesi: Murat Can ve Nilgün Can

Spastik Murat Can bütün okulları birincilikle bitirdi. Özyeğin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nde en yüksek not alan öğrencilerden biri. El ve ayaklarını kullanamayan, konuşma güçlüğü çeken Murat Can okulda da yurtta da annesiyle yaşıyor, eğitimin önündeki tüm engelleri anne-oğul birlikte aşıyor.
Doğuştan ellerini ve ayaklarını kullanamayan ve konuşma güçlüğü çeken 20 yaşındaki spastik engelli Murat Can Çiçek, öğrenim hayatı boyunca olduğu gibi üniversiteye de annesiyle gidiyor, aynı yurtta kalıyor. Murat Can, bütün engellere rağmen okumaktan hiç bir zaman vazgeçmedi. Küçük yaşta annesinin sırtında okula gitti, engelli olduğu için alınmadığı okula zekâsı nedeniyle üçüncü sınıfta başlatılan Murat Can birincilikle mezun oldu. En büyük destekçisi 52 yaşındaki annesi Nilgün Çiçek. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için tüm okul hayatı boyunca oğluyla birlikte okula giden, bazen derslere giren anne Nilgün Çiçek, şimdi oğlunun İstanbul’da okuduğu Bilgisayar Mühendisliği’ne de birlikte gidip geliyor. Kullandığı özel program nedeniyle gözleriyle bilgisayarda yazarak derdini anlatabilen, sayısal ve görsel dersleri yine gözleriyle çizen Murat Can, Özyeğin Üniversitesi’nde yüzde 100 burslu okuyor. İngilizce ve İspanyolcayı kendi kendine öğrendiği için hazırlık sınıfını atlayan Murat Can burada da sınıfın en parlak öğrencisi. Bütün dersleri 100 üzerinden neredeyse 98.
Birincilikle Mezun Oldu
Anne Nilgün Çiçek, onu dünyaya getirdiğinde 2 aylıkken hastalığını fark etti. 1.5-2 yaşına kadar tedavisi için doktor doktor gezdirdi. Her doktor farklı bir tanı koydu. Ama sonunda spastik engelli raporunu aldı. Keşan’da yaşayan Nilgün Hanım, her gün onu sırtına aldığı