Türkçe, yeni bilim terimlerine kavuştu

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü Projesi kapsamında hayata geçirilen Mühendislik Terimleri Sözlüğü, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Sankur’un yürütücülüğünde hazırlanarak www.tubaterim.gov.tr adresinde kullanıma sunuldu. Yüzlerce akademisyenin gönüllü katkısıyla, adeta kuyumcu titizliğiyle çalışması sonucunda kapsamlı bir kaynak oluşturduklarını belirten Sankur, Türkçeye bilim ve teknoloji terimleri kazandırmayı amaçlıyor.
22 mühendislik alanının temel terimlerini kapsayan, eğitim ve öğretimde, yayınlarda, yönetmeliklerde geçen, endüstri, araştırma ve ticaret pratiğinde kullanılan 33 bin terimden oluşan Mühendislik Terimleri Sözlüğü, şimdiye kadar gerçekleştirilemeyen Türkçede terim  birliğine varılması konusunda önemli bir  rol oynayacak; diğer yandan da Türkçe bilim ve teknoloji yazınında bir başvuru kaynağı olacak.
Projenin yürütücülüğünü üstlenen Prof. Dr. Bülent Sankur, yaklaşık 35 yıldır ülkemizde bilim dilinin gelişmesi için emek veriyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen TÜBA 47. Genel Kurulu’nda, Mühendislik Terimleri Sözlüğü’nün yayına girmesi sürecindeki çalışmalarından dolayı kendisine bir plaket sunulan Prof. Dr. Bülent Sankur ile yürütücülüğünü üstlendiği proje hakkında konuştuk.
2010’ların başından bu yana bu projenin başındasınız. Öncelikle, bu çalışma nasıl bir ihtiyaçtan kaynaklandı, öğrenebilir miyiz?
Yaklaşık 35 yıldan beri sözlüklerle, terim çalışmaları ile uğraşıyorum. Bu biraz Türkçeye olan tutkumdan Türkçenin güzelliğine inancımdan kaynaklanıyor. Bilimin, felsefenin düşüncenin ancak bir dilin aydınlığında gelişebileceğine inandığım ve Türkçenin de buna elvereceğine inandığım için uzun yıllardan beri güzel Türkçe yazı yazmaya çalışıyor; Türkçe terimler geliştirmekle uğraşıyorum. Daha önce Türk Dil Kurumu üyesiydim, birçok defa sözlüklerim yayımlandı ve İnternet’teki elektronik sürümlerinin yüzbinler mertebesinde indirildiğini duydum. Daha önceki çalışmalarım kendi meslek alanımda,  bilişim ve elektronik mühendisliği alanındaydı. O alanda çok kapsamlı bir sözlük hazırlamıştım. Bu sözlük defalarca basıldı ve piyasada tükendi. Önceki çalışmalarımı dikkate alan kurum beni, Türk Bilimler Akademisi Mühendislik Bilimleri Sözlüğü’nün yürütücülüğüne getirdi ve halen bu görevi sürdürmekteyim.
Bu proje, Türkçedeki kavram ve terim kargaşasını bir noktada sona erdirmek, bir terim birlikteliği sağlamak, Türkçe’nin gelişmesine yol açmak amacıyla başlatılmış olan bir proje. Bu projenin sonunda 100 bin terime yakın bir dağarcık ortaya çıkacak. Mühendislik bilimlerinde dalındaki sözlükte 33 bin terim var. Bu halen gelişmekte olan bir dağarcık. Doğa bilimleri sözlüğü, tıp terimleri sözlüğü, sosyal bilimler sözlüğü olmak üzere dört sözlüğün birlikteliğiyle 100 bin terim civarında olacak. TDK'nın Türkçe Sözlüğünde 55.000 madde başı olduğunu düşünürsek bu çalışmanın TÜBA’nın sözlük gelişimine ne kadar önemli bir katkısı olduğu anlaşılır.

Küçük ama Muhteşem Şeyler

Hayatımıza, dünyamıza, medeniyetimize etki eden, yön veren pek çok önemli olay temelinde küçük şeylere bağlı gelişir. Kişiliklerimiz etkileyen ve bizi biz yapan özelliklerimiz çoğunlukla farkında bile olmadığımız küçük ayrıntılar ile şekillenir, yol alır. 

Doğan Cüceloğlu'nun Savaşçı isimli kitabının bir anı/sunuş isimli bölümde öğretmeni ve çocukluğu ile ilgili anlattığı hikayede böyle bir etkinin yaşandığı muhteşem anlardan biri.

Kim bilir benzeri kaç hikaye şekil vermiştir, dünyamıza, medeniyetimize. Kimimizi sevecen, kimimizi gaddar; Kimimizi atılgan, kimimizi çekingen; Kimizi ahlaklı, kimimizi ahlaksız; Kimimizi üretken, kimimizi tüketen olarak yetiştirmiştir.

Hayata başlarken, yolumuzu çizip, kişiliğimizi oluştururken öğreticiler, eğiticiler çok önemli bir rol almaktadırlar. Onların küçük, önemsiz davranışları bile bizlerde inanılmaz etkiler yaratıp, yolumuza, karakterimize çok büyük etkiler yapabilir.

Bu anıda pek çok kişinin kendinden bir şeyler bulacağı muhakkaktır. Umarız hayatımıza güzel etkiler bırakacak, mesleğini seven ve canı gönülden öğrencileri ile ilgilenen öğretmenler  çoğalır dünyamızda. 

Bir anı/bir Sunuş

Ben yedi yaşında okula başladım.

İlk gün öğretmen bir oğlanı cetvelle dövdü; kıpır kıpır yerinde duramayan, bugünkü bilgiler çerçevesinde olsa, büyük bir olasılıkla hiperaktif tanısı konacak olan. Şükrü adında ufak bir oğlan çocuğu.

Çok korktum. Ertesi gün hastalandım. Sıtma oldum.

Sarhoş iğnecinin iğnesi sinire geldiği için sol bacağım kurudu, zayıfladı ve topal oldum. O yıl okula gidemedim.

Rahmetlik annem bacağıma aylarca sıcak kepek lapası sardı, geceler boyunca kan yürüsün diye o bacağımı ovdu. Ve ayağıma kan yürüdü, can geldi, dokuz ay sonra topal aksak, yine yürümeye başladım.

Ertesi yıl sekiz yaşında, korkarak okula gittim. Okulun ilk günü, güler yüzlü, sıcacık bakışlı bir öğretmen bizimle beraber çocuk sarkılan söyledi, “Aferin çocuklar, ne güzel söylediniz,” dedi. Ve benim saçımı okşadı. Gözümün içine baktı, gülümsedi.

Dünya Mirası Türkiye:12 Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı

Dünya Miras Komitesinin 38. Dönem Toplantısında Kültürel Peyzaj kategorisinde Dünya Miras Listesine alınan ve Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemlerine ait katmanları içerisinde barındıran Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Pergamon (çok katmanlı kent), Kibele Kutsal Alanı, İlyas Tepe, Yığma Tepe, İkili, Tavşan Tepe, X Tepe, A Tepe ve Maltepe Tümülüsleri olmak üzere dokuz bileşenden oluşmaktadır.
Kale Dağı’nın tepesindeki antik Pergamon yerleşimi anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneğini temsil etmektedir. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, agora ve gymnasion yapıları bu planlama sisteminin ve dönem mimarisinin en seçkin örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Helenistik Bergama Krallığının başkenti olan kent, önemli bir eğitim merkeziydi. Daha sonra Roma İmparatorluğunun Asya Eyaleti başkenti olan Bergama, döneminin en önemli sağlık merkezlerinden Asklepion’a ev sahipliği yapmıştır.
Çevresindeki kültürel peyzaj ile birlikte Helenistik ve Roma Dönemlerine ait pek çok istisnai örneği içerisinde barındıran kent, özellikle Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait katmanlar üzerinde yayılmış olan Osmanlı dönemi mimarisine ait pek çok cami, han, hamam ve ticari merkez ile de önemini korumuştur.

Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi: 2014
Liste Sıra No: 1457
Kaynak: Kültür Bakanlığı