Eğitimi yeniden düşünmek

Geleceğin ihtiyaçları, daha hızlı, daha zeki ve daha iyi bir insanoğlu yaratmamızı gerektiriyor
2008 yılında, San Diego’da bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nden iki araştırmacı, Roger Bohn ve James Short, insan beyninin bir günde maruz kaldığı bilginin miktarını belirlemek üzere bir araştırma yapmaya karar verdiler.
Ancak araştırmaya oldukça enteresan bir boyut daha kattılar. Bilgi faklı biçimlerde gelebildiğinden ve videolardan elde edilen bilgiyi dergi ve gazetelerle kıyaslamak zor olduğundan, bütün bilgiyi standart bir ölçüm birimine, yani kelimelere dönüştürmeye karar verdiler.
2009 yılında açıkladıkları nihai raporlarına göre ABD’de yaşayan ortalama bir insanın beyni, her gün 100 bin 500 kelimeye maruz kalıyor. Ve bu rakam her yıl yüzde 2,6 oranında artıyor.
Peki, ama bütün bu kelimeler nereden geliyor?
Kaba bir hesap yapacak olursak, bu kelimelerin yüzde 45’i televizyondan, yüzde 27’si bilgisayarlardan, yüzde 11’i radyodan, yüzde dokuzu basılı medyadan, yüzde beşi telefon konuşmalarından ve geri kalanı da küçük miktarlar halinde filmlerden, oyunlardan ve diğer bilgi kaynaklarından geliyor.
Araştırmaya göre ortalama bir Amerikalı günde 11,8 saatini bilgi tüketerek geçiriyor. Pek çok başka ülke de, benzer rakamlar bildiriyorlar. İnsanlar günümüzde, geçmişe kıyasla çok daha fazla bilgiye maruz kalmaktalar.

Darısı Nobel’in başına


New York’taki Albert Einstein Tıp Fakültesi Genetik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Özbudak, embriyon gelişimi sırasında meydana gelen omurga bozukluklarının genetik sebeplerine yönelik araştırması ile 2011 yılı Alfred P. Sloan Vakfı Araştırma Bursu’nu kazandı.

Bugüne kadar bu çok özel bursu kazananlardan tam 38 tanesi, Nobel Ödülü’nün de sahibi oldu.
Alfred P. Sloan Vakfı, 1955 yılından beri her yıl, A.B.D. ve Kanada’da Kimya, Bilgisayar Mühendisliği, Ekonomi, Matematik, Moleküler Biyoloji gibi alanlarda araştırmalar yapan öğretim üyelerine burs veriyor. Bu çok özel bursu kazanan öğretim üyelerinden 38 tanesinin sonraki yıllarda Nobel Ödülü’nü de alması bursun önemini daha da ortaya çıkarıyor.

54 üniversiteden 118 kişi yarışıyor

Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Özbudak, Yeshiva Üniversitesi’ne bağlı Albert Einstein Tıp Fakültesi’nden şimdiye kadar moleküler biyoloji alanında bu bursa layık görülen dördüncü araştırmacı. Bu yıl 54 farklı üniversiteden 118 öğretim üyesine verilecek olan 50’şer bin dolarlık Alfred P. Sloan Vakfı Araştırma Bursu kazananlardan biri olan Özbudak, moleküler biyoloji dalında yarışan 12 araştırmacı arasında. Vakıf, gelecek hafta tüm kategorilerden ödül alan öğretim üyelerini New York Times Gazetesi’nde duyuracak.

Her bin çocuktan 5’inde görülüyor

Ünlü bilim adamı Albert Einstein’ın desteği ile kurulan ve onun adını taşıyan Yeshiva Üniversitesi’ne bağlı Tıp Fakültesi’nde çalışmalarını devam ettiren Özbudak, Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: “Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne göre, doğan her bin çocuktan beşinde az ya da çok omurga bozukluğu var. Yaşlandıkça, doğal olarak, bu oran artıyor. Fizik tedavi ile geçici rahatlık sağlanabilir fakat rahatsızlık bu tedaviyle tam ve kalıcı olarak çözülmez. Bu bozukluklara sebep olan gen mutasyonlarının bulunması çok önemli. Benim çalışmalarım da bu yönde.”

Hürriyet