Futbolcular ve benzeri popüler biçimde popüler meslek sahipleri
genellikle magazinsel konular veya gerilim kaynağı tartışmalar ile gündeme
gelirler. Ana konu başlıkları gece gezmeleri, lüks harcamaları, kavgaları ve
benzeri içi boş şeylerdir.
Fenerbahçeli Alex yıllarca top koşturduğu ülkemizde tabii ki bu
konular ile epeyce meşgul etti gündemimizi. Ancak bu işin doğası gereği işinde
başarı sağlayıp, popülerlik düzeyi artıkça kaçma imkânı neredeyse sıfıra yakın
bir yüzdeye sahiptir. Siz istediğiniz kadar uzak durmaya çalışın, var olan
düzende basının öncülüğünde çok önemsiz konular hayat memat meselesi haline
gelebilir; Pire için yorgan yakılabilir.
Futbol hayatını ülkesi Brezilya'da sürdüren Alex tatil için
ülkemizde bulunuyor. Ve çeşitli nedenlerde bolca basınımızda yer alıyor. Bugün
Hürriyet gazetesinde okuduğumuz bir röportaj ,Alex'in çok doğru tespitleri ve
beğendiğimiz önerileri nedeni ile çok fazla dikkatimiz çekti ve burada bu güzel
fikirleri paylaşmak istedik.
Alex kısaca diyor ki; Para mutluluk kaynağı değil, Tasarruf
yapmalıyız, Gençler tüketmeyi çok seviyor ancak geleceği düşünmeliler.....
Aşağıda bu güzel röportaj;
Fenerbahçe’den ayrılmasına rağmen Türkiye’yi yakından takip eden Alex De Souza, futbol endüstrisi üzerine ilk defa konuştu. Alex, bugüne kadar kazandığı paralar, yatırımları, dünya futbol endüstrisi, Brezilya’da yaşanan olaylar ve gelecekteki kariyer planını Hürriyet’e anlattı. “Futboldan kazandığım para hayallerimin ötesine geçti” diyen De Souza, “Türkiye’de kulüpler sadece ekonomik açıdan Avrupalı kulüplerle yarışıyor. Futbolculara çok fazla paralar ödeniyor. Ancak bu yatırımların geri dönüşü olmuyor. Futbolcuları ucuza satıyorlar. Brezilya’da durum farklı. Avrupalı kulüpler de futbolcu satışından çok para kazanabiliyor” dedi.
Para Mutluluk Kaynağı Değil
Soru: Türkiye’nin en çok kazanan futbolcularından biriydiniz. Şimdiye kadar futboldan ne kadar kazandınız ve para sizin için ne anlama geliyor?
Cevap: Para asla benim için mutluluk kaynağı olmadı. Parayla sadece biraz daha mutlu olunabileceğini öğrendim. Hâlâ çok para kazanıyorum. Ancak benim için önemli olan 30 yıl sonrası. Gelecekte ne olacağını bilemem. Bu yüzden paramı biriktirmeye çalışıyorum. Bugüne kadar çok iyi bir birikim yaptığımı düşünüyorum.
Soru: Türkiye’de ve Brezilya’da yatırımlarınız var mı?
Cevap: Çocukken hayal ettiğimden çok daha fazla para kazandım. Bu paranın yüzde 80’ini biriktirdim. Yüzde 20’sini harcadım. Birçok ülkede gayrimenkul fırsatlarını değerlendiriyorum. Bu sektörde yatırımlarım var. Türkiye’de, Brezilya’da ve Avrupa’da gelecek için konut satın alıyorum. Gayrimenkul hala çok kazandıran bir sektör konumunda. Bunun yanında finans sektöründe de bazı yatırımlarım bulunuyor. Çalıştığım bankanın önerdiği hisse senetlerine yatırım yapıyorum. Türkiye’de bu alanda birçok çalışmam oldu.
Tasarruf Yapmalı
Soru: Türkiye’de futbolcular çok para kazanıyor. Süper Lig’in genç yıldızlarına tavsiyeleriniz var mı?
Cevap: Futboldan para kazanmak çok zordur. Ancak kazanmaya başladıktan sonra birçok yıldızın performansı düşer. Daha iyi otomobil, ev ve daha iyi bir yaşam derken gençlerin saha içi performansı etkilenmeye başlar. Türkiye’de yeni jenerasyonun kazandıkları yetmiyor. Parayı tutmayı bilmiyorlar. Sürekli harcıyorlar. Öncelikle tasarruf yapmayı bilmeleri gerekiyor. Eğer tasarruf yapmazlarsa onları iyi bir gelecek beklemiyor demektir.
Soru: Dünya futbol endüstrisi hızla büyüyor. Türkiye’yi bu endüstride nasıl görüyorsunuz? Süper Lig ile Avrupa’daki ligler arasındaki farkı nasıl değerlendirirsiniz?
Cevap: Dünyada futbol her yıl biraz daha büyüyor. Taraftar sayısı ve maç trafiği artıyor. Bu da kulüplerin gelirlerine yansıyor. Dünya futbol endüstrisinin en önemli ligleri ise Avrupa. İspanya, İngiltere, Almanya, İtalya ve Fransa. Süper Lig ise ekonomik açıdan bakınca hemen bu liglerden sonra geliyor. Ancak başarı anlamında çok istikrarlı değil. Bir sektör düşünün yatırım yapınca, geri dönüşü olur. Türkiye’de futbolculara çok fazla paralar ödeniyor. Ancak ucuza satılıyor. Futbol Türkiye’de geri dönüşü olmayan bir sektör. Ekonomik açıdan Avrupalı kulüplerle yarışabiliyorsanız, saha içinde de aynı performansı göstermelisiniz. Bu potansiyel Türk futbolunda var.
Gençlere yatırım yapmak gerekiyor
Soru: Türkiye’de futbol ekonomik anlamda gelişiyor ancak yeşil sahada istikrar yok. Bunun nedeni sizce nedir?
Cevap: Bu tamamen kulübü yönetenlerin bakış açısıyla ilgili. Kulüplerin Avrupa’da daimi başarılar elde etmesi, dünya markası olması kulübü yönetenlerle ilgilidir. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Kulüp yöneticileri bazen kısıyor, bazen bol keseden harcıyorlar. Gençlere yatırım yapmak daha doğru diye düşünüyorum.
İşine saygı duyan marka olur
Soru: Yeşil sahalarda başarılı bir futbolcunun dünya marka olması için ne yapması gerekiyor?
Cevap: Bir futbolcunun marka olabilmesi için öncelikle saha içi performansı çok önemlidir. Sahada gösterdiği başarıyı, sosyal hayatına taşıdığı zaman yıldız olmaya başlar. Buna karizması da eklenince marka olur. Ancak her şeyden önce işinize saygı duymanız gerekiyor. Yaptığınız işe saygı duyuyorsanız eğer nerede olursanız olun hep ön planda olursunuz. Bu sadece terlettiğiniz formanın hakkını vermekle ilgili değil. Hayatın her alanıyla ilgili. Ne iş yapıyorsanız yapın mutlaka işinize saygı gösterin.
Soru: Dünya Kupası organizasyonu için Brezilya 12 milyar dolara yakın harcama yaptı. Halk buna tepki gösterip sokaklara çıktı. Dünya Kupası öncesi birçok protesto gerçekleşti. Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Bıraksanız bu konuyla ilgili 2 gün boyunca konuşurum. Hükümet ile halk arasında çok ciddi bir ayrım var. Halk kendini aldatılmış hissediyor. Brezilya’nın ekonomik açıdan iyi günler geçirmediğini düşünüyorum. Yapılan yatırımlar halka mâl ediliyor. Bu durum birçok kesimi rahatsız ediyor. Özellikle geliri düşük bölgelerde yaşayanlar bu konuda isyan ediyorlar. Yaşananlar beni de çok üzdü. Hükümet bu süreci iyi yönetemedi. Kendini anlatamadı.
Soru: Futbolu bıraktıktan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz? Türkiye’de futbol kulübü satın almayı düşündünüz mü?
Cevap: Türkiye ile ilgili planlarım var. Ancak futbol kulübü satın almayı veya futbol okulu açmayı hiç düşünmedim. Futbolu bıraktıktan sonra biran önce teknik direktörlük belgelerimi tamamlamak istiyorum. Saha içindeki başarılarımı, kulübede de elde etmeyi hayal ediyorum. Emekli olmak gibi bir fikrim yok. Futboldan kopmam söz konusu bile değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...