İki yanı sütunlarla çevrili, kesme irice taşlarla kaplı yolun sonundaki
anıtsal kapı umuda açılıyordu ta milattan önce 4. yüzyılda... Hemen girişte yer
alan yazı her şeyi anlatmaya yetiyordu aslında: “Ölüm buraya giremez!”
Evet; burası Asklepion... İzmir Bergama’da kurulan ve hekimlik tanrısı
Asklepios’a adanmış, dünyanın en eski
sağlık merkezlerinden biri olan efsanevi kent... Hastaların şifalı sularla,
otlarla, müzikle tedavi edildiği, ameliyatların yapıldığı Asklepion’da tıp
eğitimi de veriliyordu... Hazırladığı 100’e yakın ilaç reçetesi günümüze kadar
ulaşan ve modern eczacılığın babası sayılan Galen burada yaşamıştır.
Batı’nın en doğusu, Doğu’nun en batısı İzmir ve çevresinde, günümüzden
yaklaşık 2 bin 400 yıl önce başlayan sağlık serüveni şimdi yeni bir hedefe
doğru yol alıyor: EXPO 2020...
EXPO, 163 ülkenin üye olduğu Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE)
tarafından organize edilen ve süre, ziyaretçi sayısı gibi kriterler göz önüne
alınarak yapılan değerlendirmelere göre dünyanın en kapsamlı organizasyonu.
EXPO’ların en önemli özelliklerinden biri de teması... İzmir; Birleşmiş
Milletler’in Binyıl Kalkınma Hedefi olan “Herkes İçin Sağlık” idealinden yola
çıkarak, temasını “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar / Herkes İçin Sağlık”
olarak belirledi.
Tema; İzmir ve çevresinin tarihsel mirasıyla bağlantılı olduğu gibi son
10 yılda dünyada örnek bir sağlık reformuna imza atan Türkiye’nin
performansıyla da birebir örtüşüyor. Birkaç rakam vermek gerekirse:
Türkiye’de, 2001 yılında 71,4 olan ortalama yaşam süresi 2010’da 74,3’e
çıktı. 2003’te yüzde 28,5 olan ortalama bebek ölümleri yüzde 10,1’e indi.
Sağlık hizmetlerine erişilebilirlik son 10 senede yüzde 70’ten yüzde
97’ye çıktı. Sağlık sektöründe çalışan kişi sayısı son 8 senede yüzde 42 arttı.
İzmir, İnciraltı’ndaki 276 hektarlık araziyi fuar alanı olarak belirledi.
Bu alanda Avrupa’nın en büyük kent içi rekreasyon alanlarından biri inşa
edilecek. EXPO sonrasında da İzmir halkına hizmet edecek bir vaha
oluşturulacak. Proje, bu ay Paris’te yapılacak olan sunumda dünya vitrinine
çıkacak. Sunumu da projeyi hazırlayan isim, dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid
bizzat yapacak.
Sadece üç saatlik uçuş mesafesinde 48 ülkeye ve bir buçuk milyar nüfusa
erişim imkânı bulunan İzmir’in, EXPO süresince yarıya yakını yabancı olmak
üzere 40 milyon civarında ziyaretçi çekmesi bekleniyor.
Üniversiteleri, sivil toplum örgütleri, bürokratları, yerel
yöneticileri, siyasi liderleri ile uzun
ve çetin bir mücadele veriyor İzmir. Tek hedef; dünyanın en güzel ikliminde
kurulmuş, ünlü Fransız yazar Victor Hugo’nun "Prenses" diye andığı
İzmir’e 2020 yılında EXPO’yu kazandırmak. Dünya milletlerini İzmir’in ruhunu
okşayan İmbat’ıyla buluşturmak. Bu hedefe artık sayılı günler kaldı.
Expo Bir Ülke Projesidir
İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, EXPO 2020 Yönlendirme Kurulu ve Yürütme
Komitesi Başkanı
İzmir, EXPO 2020 için yarışan beş
kentten biri. Hangi özelliğiyle öne çıkıyor?
36 ayrı uygarlığa ev sahipliği yapmış 8 bin 500 yıllık bir şehir İzmir.
Hiçbir rakibi böylesi bir kültürel ve tarihsel mirasa sahip değil. Ayrıca,
Türkiye’nin dünya ekonomisinde yükselen yıldız olması en büyük avantajımız.
2011 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi Türkiye. Brookings
Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, en hızlı büyüyen dördüncü metropol kent
de İzmir.
Ankara-İzmir işbirliğinden söz edebilir miyiz yoksa EXPO süreci sadece
İzmir’in meselesi mi?
Aksine; İzmir’in EXPO 2020 adaylığı tam anlamıyla bir ülke meselesi.
Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere Başbakan, muhalefet liderleri,
bakanlar, bürokratlar, diplomatlar tek bir amaç için güç birliği yapmış
durumda.
EXPO için öngörülen yatırım tutarı
nedir?
İzmir'in, 2020 yılına kadar devlet ve özel sektör girişimiyle 50 milyar
doları bulan bir yatırım çekeceğini öngörüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...