Arkeoloji dünyasında Beşiktaş heyecanı

Durun hemen heyecanlanmayın sevgili arkeoloji ile ilgilenenler. Beşiktaş ve Arkeoloji kelimesi heyecan tanımlaması ile yan yana gelince sizinde aklınıza Şampiyonlar ligi gelmedi demeyin lütfen. Ne yalan söyleyelim bu başlık ile sunulan haberi okumadan aklımıza Vodafone Arena, Şampiyonlar Ligi ve Monaco maçı geldi. Acaba dedik, stat inşaatı sırasında bulunan kalıntılarda Beşiktaş’ın tarihi antik dönemlere götüren bulgulara mı ulaşıldı; Şampiyonlar Ligi maçında Arkeologlara bir sürpriz mi var; Vodafone Arena’da Arkeoloji ile ilgili özel bir alan mı oluşturulacak? En fazla bu bağlantıları kurabildiğimiz haberi okumanın daha mantıklı olacağına kanaat getirdik. İlgili haberi okuduğumuzda, başta tarihe olmak üzere sosyal bilimlere ait bilgilerde çok önemli değişiklere yol açabilecek bir arkeolojik keşfin yapıldığına ulaştık.  iyiturks
İşte o haberler;
İstanbul’da Türklerin İlk İzleri
Beşiktaş’taki metro kazısında tarihi değiştirecek bir keşif yapıldı. Eski Türk ve Altay kültürüne ait 3 bin 500 yıllık kurgan tipi 35 mezar bulundu.
BEŞİKTAŞ’ta Barbaros Bulvarı’nın hemen yanında süren metro istasyon inşaatında çıkan buluntular İstanbul tarihini değiştirecek bilgileri gün ışığına çıkardı. Metro kazısında şu anda yaklaşık 3 bin 500 yıllık, İstanbul’un en eski mezarlığı kazılıyor. Şimdiye kadar 35 mezar tespit edildi. Kuzey Karadeniz step kültürüne yani eski Türk ve Altay kültürüne ait kurgan tipi mezarlığın ortaya çıkması bilim dünyasını da heyecanlandırdı.
Beşiktaş’taki arkeolojik kazı sonuçları Türklerin Anadolu’ya girişini 1071 Malazgirt Savaşı’na bağlayan geleneksel tarih bilgisini de sorgulama noktasına getirdi. Şu anki mevcut bulgular ışığında tarihlemenin son tunç çağı ile demir çağının başlangıcı (MÖ 1200 - 1500) olduğu düşünülüyor.
Kurgan Mezarlar
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel izni ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Zeynep Kızıltan eşliğinde Beşiktaş’taki kazı alanına girdik. Alanda çok sayıda işçi ve arkeolog görev yapıyor. Kazı alanının ilk bakışta onlarca dairesel planlı taş yığınlarından oluştuğu görülüyor. Kızıltan, buranın İstanbul’un bilinen en eski mezarlığı olduğunu anlatıyor. Dairesel planlı taş yığınlarının Kuzey Karadeniz step yani eski Türk ve Altay kültürlerine ait ölü gömme âdeti olan ‘kurgan’ tipi mezarlar olduğu belirtiliyor. Arkeologlar bu mezarların etnik olarak kimlere ait olabileceğini bu noktada söylemelerinin zor olduğunu ifade etseler de Türklerin 10. yüzyıla kadar kurgan mezar âdetini devam ettirdikleri bilimsel kaynaklardan anlaşılıyor. Mezar iskeletleri üzerinde antropologların çalışmaları neticesinde ortaya çıkacak analiz sonuçları bu mezarlıkta yatan en eski İstanbulluların kökenlerini tam olarak öğrenmemizi sağlayacak. Orta Asya ve step kültürü ile ilgili bilimsel kaynaklar erken tunç (MÖ 3000) dönemlerinde görülen kurgan tipi ölü gömme âdetinin Oğuzlar, Hunlar, Göktürkler gibi önemli Türk boyları tarafından kullanıldığını gösteriyor.
Kremasyon Da Var
Kavimler Göçü’nden önce tunç çağı döneminde de steplerden bir göç dalgası olduğu Balkanlar’daki kurgan mezar tiplerinden de biliniyordu. Beşiktaş’taki buluntuların da bu göç dalgasının sonucu olduğu ve o dönemki tatlı su kenarına yerleştikleri sanılıyor. Bugüne kadar İstanbul’da ilk kurgan mezar Silivri’de yine İstanbul Arkeoloji Müzesi kazılarında ortaya çıkarılmıştı. Şimdi Beşiktaş’taki kurgan mezarlık ile Silivri’deki mezar arasında nasıl bir ilgi olduğu araştırılacak. Bugüne kadar 35 kurgan tipi mezar Beşiktaş’ta tespit edildi. Bazı mezarlarda urne tipi kaplar içinde yakılmış kemikler bulundu.
Kremasyon yani yakılarak gömülen kemiklerin renginden 700-800 derece sıcaklıkta yakıldıkları tahmin ediliyor. Ayrıca kurganların içine hoker pozisyonunda (ana rahmindeki duruş) gömülen yetişkinlerin de olduğu tespit edildi. Her iki gömü şeklinin de Kuzey Karadeniz step kültüründe var olduğu biliniyor.
Orta Asya Ölü Gömme Âdeti
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Zeynep Kızıltan: “Kurgan tipi bir mezarlık alanında çalışıyoruz. Burada iki tür gömü var: Bir, yakılarak kremasyon gömüler, bir de normal yarı hoker veya tam hoker pozisyonunda yakılmadan yapılan gömü türü var. Kremasyon gömülerimiz çok daha yüksek sayıda. Ceset yakıldıktan sonra kalan kemikler ve küller toplanarak böyle gördüğünüz gibi belli aralıklarla gömülüyor. Daha sonra üstü taşlarla çevrilerek kapatılıyor. Kurgan tipi gömü özellikle Orta Asya step kültüründen Karadeniz’in kuzeyinden bizim Trakya bölgemize gelen bir ölü gömme geleneği. Şu anki malzemelerimizin karşılaştırılması sonucu erken demir ya da ilk demir çağı diyebileceğimiz döneme ait. Yaklaşık MÖ 1100-1200’ler olarak düşünüyoruz. Ancak sonuçları karbon 14 analizleri ya da DNA testleri kesinleştirecektir.” (1)
Arkeoloji dünyasında Beşiktaş heyecanı
Hürriyet’in dün manşetine taşıdığı Beşiktaş metrosunda bulunan Altay Türk topluluklarına ait olduğu düşünülen 3 bin 500 yıllık mezarlar sosyal medyada büyük ses getirdi. Haber tarih ve arkeoloji çevrelerinde de büyük heyecan yarattı.
1071 Batılıların İddiasıydı
Prof. Dr. Alpaslan Ceylan (Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi): 20 yıldır Anadolu’da Türk varlığının izlerini bilimsel olarak sürüyorum. Üstümüze 1071 diye bir elbise giydirdiler. Bu, Batılı tarihçilerin ortaya koyduğu bir yaklaşım. Bize, “Siz daha önce bu topraklarda yoktunuz” demeye getiriyorlar. Bu elbise çürüdü. Anadolu’da çok sayıda bulgu var. MÖ 2000’li yıllara kadar gidiyor. Kars Kağızman’da Göktürk yazıtları bulduk. Kaya resimleri tespit ettik. Bu tarihlemeyi kafamızdan uydurmadık, bilimsel tespitler yaptık. 1071 tarihi Türkler için başlangıç değil ikinci defa kapının açılmasıdır. Hakkâri’de bulunan steller aslında taş heykellerdir ve Türklere aittir. Beşiktaş’taki bulgular da bizim çalışmalarımızı desteklemekte. Türkler Anadolu’ya iki yönden girdiler. Bir Kafkaslardan, diğeri Balkanlardan. Beşiktaş’taki buluntular İskit Kimmerlerin göçünün ispatını gösteriyor. Urartu tarihi bilgileri de İskitlerin MÖ 600-700’lerde Anadolu’da var olduklarını kanıtlıyor.
Bu Kadar Net Bir Kanıt Yoktu
Prof. Dr. Mehmet Özdoğan (İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi): Beşiktaş kazıları İstanbul’da daha önce neleri kaybettik sorusunu akla getiriyor. Son beş yıldır İstanbul Arkeoloji Müzesi harika işler yapıyor. Müzenin titiz çalışmaları İstanbul tarihi için yepyeni bilgileri ortaya çıkardı. Şehrin geçmiş tarihini dar bir çerçevenin dışına taşıdı. Kazı tekniği açısından bu çok zor bir kazı. Ancak müze arkeologları başarıyla yürütüyorlar. Sonuçları bilim dünyası açısından heyecan verici. Kurgan tipi mezar oldukları kesin. Tarihleme de doğru görünüyor. Kuzey step kültürü, Altay kültürü olduğu doğru. Göçebe topluluklar. Dünyada özellikle Balkanlarda bu kültürün izlerini biliyoruz. Ancak bu kadar organize ve net bir mezarlık topluluğu ilk defa karşımıza çıktı.(2)

1 yorum:

iyi ve güzel...