Karadayı farklı ve başarılı bir dizi. Pazartesilerin tüm sıkıcılığını
keyifli bir bekleyişe çeviren yapım. Konusu, oyunculuğu, dekoru, ışığı,
yönetimi v.d açılardan tatmin edici ve hayranlık uyandırıcı bir seviye
yakalamış. Oyuncuların çoğunluğu tanınmış ve sürekli ekranda olmalarına rağmen,
oynadıkları karakterleri tam anlamı ile bizlere yansıtabiliyorlar. Dizideki
uyum seyir zevki olarak izleyiciyi de sarıp, dizi ile bizler arasında
sürükleyici bir bütünlük sağlıyor.
Tüm oyuncuların başarılı performanslarını övmekle beraber beklentilerin
üstüne çıkan ve bizlere farklı bir seyir deneyimleri yaşatan Savcı, çocuk
oyuncu, komiser Yasin ve Mahir Kara’ya ayrı bir paragraf açmak gerekir. Tekrar
belirmek isteriz ki diğer oyuncular ustalık düzeyinde başarılı canlandırmalar
yapmakta ve rollerinin hakkını fazlası ile yerine getirmektedirler. Burada
paragraf açtığımız konu, beklentilerimizi ve oyuncuların kişisel standartlarını
bir üst çıtaya taşıdıklarını düşündüğümüz performanslarıdır.
Öncelikle savcıdan başlamak isteriz. Karakterin kendine has davranış kalıpları ve konuşma jargonu başarılı ve tutarlı bir şekilde oluşturulmuş. Yapacağı hareket bilinir hale gelmiş ve karakterin gerçekçilik algısı üst seviyeye çıkarılmış. Dizinin en kötü ve en onursuz kişilik özelliklerine sahip bu karakter, beklide en tutulan ve en keyif vereni olmuştur.
Çocuk oyuncu izleyiciyi rahatsız etmeyen, duygu sömürüsüne kaçmayan bir
çizgide saflığı, çaresizliği ve ümidi çok güzel rol etmektedir. Duruş biçimi,
konuşma stili rolün zorluğu karşısında bir eziklik ve abartı göstermemektedir.
Daha yeni popüler bir rolden çıkıp bu karaktere bürünen Yasin Komiser,
ilk bölümlerdeki göz aşinalığı problemini aşıp buradaki rolüne bizleri adapte
etmeyi başardı. Tek düze bir oyunculuktan uzak, farklı rolleri, farklı karakter
özelliklerini çok başarılı bir şekilde canlandırabilen Yasin komiser bizleri
rolün gerçekçiliğine inandırabildi.
Oyunculukta çok zorlu fakat çok şanslı bir süreçten bu noktalara gelen
Mahir Kara bu dizide oyunculuğunu bir üst sınıfa çıkarmıştır. Diğer rollerin
ezici bir kanıksanmışlığını yıkıp, kendini bizlere Mahir Kara olarak kabul
ettirebilmek, üst seviye bir performansı gerektirmektedir. Mimikler açısından
göz ve gülümsemeyi yerinde ve kararında kullanan oyuncu seyirci ile çok güçlü
bir bağ kurabiliyor.
Ayrıca dekor, renkler, ışık dönem özelliklerini yansıtan, bizleri o
günlere sürükleyen etkinliğe sahip. İnsani ilişkiler, sosyal hayat ve sıcak
mahalle havası başarılı bir şekilde yansıtılmıştır.
Güncel bir konu olan 14 Şubat baskısından yola çıkarak O günler ile
günümüz toplumsal değerlerini karşılaştırırsak, günümüzün yapay, sanal,
anlamsız yaşam tarzı ile o günülerin sıcacık, samimi ve gerçekçi dünyasını
görürüz.
Sevmenin, sevilmenin, adaletin, vefanın, fedakârlığın kısaca tüm insani
olan değerlerin günümüzde nasılda kayıp olup anlamsız ve değersiz bir duruma
geldiğini görürüz. Aynı zamanda günümüzdeki bu olumsuz tablonun tohumlarının o
günlerde atıldığını ve sonuçlarının bizleri nasıl etkilediğini de görebiliriz.
Y a da hiçbir düşünceye hiçbir yargılamaya dalmadan, pazartesileri iple
çekip, keyifle televizyonun karşısına geçip Mahir ile Feride’yi; Savcı ile pis
işlerini; Nazif Kara ile adaletin zor yolculuğunu; Yasin komiseri ve dönüşümünü
ve de geçmişin hüzünlü, sıcak ortamını seyre dalarız.
iyiturks
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...