Hayatın akışı içinde oluşan zamanla klişe
haline gelen söyleyişler vardır. Çoğunluğu genel yargılara dayanan bu söylemler
zamanla inanç haline gelip aşılması zor engellere dönüşebilmekte ve yahut tam
tersi öncelik/kolaylıklar sağlayabilmektedir.
Günümüzün geçerli ekonomik sistemi
içerisinde tanıtım faaliyetleri çok önemli bir yer tutmaktadır. Her alanda
ekonomik değeri/gideri olan tüm şeylerin az ya da çok tanıtım faaliyetine
ihtiyacı bulunmaktadır.
Tanıtım faaliyetlerinin temeli insan
tercihlerini etkileyerek istenilen yönde harekete geçirmektir. Bunun için
öncelik dikkat çekmedir ki konunun en önemli aşamalarından biri budur. Reklam
olarak genelleyebileceğimiz bu aşama kısa ve öz mesajlarla bunu başarmaya
çalışır.
Bu alanda kanıksanmış ve bir inanç
halini almış olan bir söylem ile edebiyat dünyasında ters etki yaratan bir
söylemi ele alırsak konuyu özetlemiş olacağız.
“Seks sattırır” ve “Şiir satmaz”
söylemleri hemen hemen aynı sözlük yapısına sahip aynı güçte fakat ters etkide
iki inanılan söyleyiştir. “Seks Sattırır” ile kadının, cinselliğin olduğu
tanıtımların daha başarılı olduğu ve tüketicilerin dikkatini çekip, istenilen
neticeleri daha kolay elde ettiği inancının söylemidir. “Şiir satmaz”
edebiyat dünyasında şiir kitaplarının okuyucu tarafından satın almaya değer
bulunmadığını ve satış rakamlarının daima düşük seviyelerde olduğu inancının
dile gelmiş halidir.
Aslında iki yaklaşımda kolaycılığın en
uç noktalarını gösteren güzel örneklerdir. Bilinmesi gereken asıl konu
ürünlerin faydası, kalitesi ve fiyatı arasındaki ilişkidir. Söylemler tanıtımdaki
kolaylıklar/zorluklar konusunda oluşmuş ön yargılardır. Bunları aşmada sadece
yapay gündem oluşturarak kişileri kolaycılığa ve basmakalıp uygulamalara iter.
Gelişimi, yeniliği kısıtlar.
“Şiir satmaz, seks satar” özetine
çevirebileceğimiz sonuç bölümünde bu iki İnancı harmanlayıp sunarsak, sonuç ne
olacak sorusuna geçebiliriz. Şiir satmaz inancına göre hareket edersek şiirle
kadını, şiirle cinselliği buluşturursak seks satar inancını çürütmüş oluruz;
Seks satar inancına göre gidersek cinsellikle, kadınla sunulan şiir satar
sonucuna ulaşırız ki şiir satmaz diyenlerin sonuna ulaşırız.
Aslına bakarsak şiir kelimelerin inci
taneleridir. Şiir hayatın özüdür, ruhumuzdan damıtılmış. Bizi derinden
etkileme, bize hükmedebilme, kalbimize doğrudan gidebilen ve beynimizi harekete
geçirebilen güce sahiptir. Reklamda bu etkileri yapay yollarla yapan bir
araçtır. İkisini doğru mecralarda doğru yöntemlerle bir araya
getirebildiğimizde istenilen sonuçlara ulaşmak kaçınılmazdır.
Öncelik karar almamızı/harekete
geçmemizi etkileyen ön yargılardan uzaklaşarak, hedefe yönelen çalışmaları
yapabilmektir. Ne kolaycılık ürüne değer katar ne de zorluklar değer azaltır.
Farkına varabilmek ve gereken eforu sarf edebilmek asıl önemli konudur.
Şiir tabii ki satar, eğer ki
ruhlarımıza ve dimağlarımıza etki edebilirse; Seks tabii ki sattırmaz, eğer
ürünümüz bir fayda bir doyum sağlamıyorsa. Sadece bir kolaylık sağlarken diğeri
zor bir yola sokmaktadır bizleri. Tercihi sonuçta tüketen, sahip olan karar
verecektir. Derdimiz onlara en kestirme, en ekonomik yollarla ulaşmaktır.
iyiturks
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...