Mehmet Fatih Yanık, Amerika’da yaşamını sürdüren genç bilim adamlarımızdan sadece biri. Yanık’ı benzerlerinden farklı kılan ise bu genç yaşında bilim literatürüne geçen pek çok buluşa sahip olması.
Yanık, daha 26 yaşında bilgisayarları ışık hızına çıkartacak teknolojiyi icat ederek Türkiye’nin gururu olmuştu. Economist, Focus, Nature gibi ünlü dergiler, genç bilim adamının bu büyük başarısını tüm dünyaya duyurmuştu. Bugün 33 yaşında olan Yanık, aralıksız sürdürdüğü çalışmalarıyla bilim yolculuğına devam ediyor.
Massachusettes Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Elektrik Mühendisliği bölümlerinde doçentlik yapan Yanık, Amerika’nın ünlü teknoloji dergisi Technology Review’in ‘35 Yaş Altı En İyi 35 Mucit’ (TR 35 2007 Young Innovators Under 35) listesine adını yazdırdı.
Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Massachusettes Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Elektrik Mühendisliği bölümlerinde öğretim görevlisi olan Mehmet Fatih Yanık, Amerikan teknoloji dergisi Technology Review tarafından ‘TR 35' listesine seçildi. Genç bilim adamı Fatih Yanık, böylece '35 Yaş Altı En İyi 35 Mucit'ten biri olarak adını yeniden tüm dünyaya duyurdu. Technology Review Dergisi 1999 yılından beri 35 kişilik bir liste yayınlayarak 35 yaşın altındaki genç ve başarılı bilim adamlarını onurlandırıyor.
Doç. Dr. Fatih Yanık da ‘ışığı bilgisayar çipinde durdurma' (stopping light on microchips) buluşuyla TR 35 listesinde yerini aldı. Doç. Dr. Yanık, ekibiyle birlikte ancak -270 derecede durdurulabilen ışığı oda sıcaklığında ve bilgisayar çipinde durdurmanın mümkün olduğunu göstererek iletişim alanında çığır açmıştı. Yani sadece bilimkurgu filmlerinde karşılaştığımız iletişim teknolojisinin hayata geçebilmesi için çok önemli bir adım atılmış oldu. Yanık, bu büyük başarıya Stanford Üniversitesi'nde doktora yaparken adım atmıştı.
Stanford Üniversitesi de bu gelişmeyi internet sitesinden tüm ayrıntılarıyla ve gururla duyurmuştu. Hatta ışığın mikroçiplerle durdurulabileceğini ve depolanıp zaman içerisinde geriye sarılabileceğini gösteren bu buluşuyla San Francisco'da yapılan mucitler yarışmasında birincilik almıştı. Ünlü haber dergilerinden The Economist de bu başarıyı okuyucularına geniş bir haberle aktarmıştı. Yanık'ın başarıları bunlarla da sınırlı değil. Genç bilim adamı, geliştirdiği mikroçip teknolojileriyle art arda ödüllendiriliyor. Yanık, en son geçtiğimiz ay Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından verilen ‘Yeni Mucit' ödülünü aldı. Ayrıca yapacağı çalışmalar için 2,5 milyon dolarlık araştırma-geliştirme fonu kazandı. Doç. Dr. Mehmet Fatih Yanık, yaptığı çalışmalar ve bilim dünyasına kazandırdığı buluşlar dolayısıyla TR 35 listesine girmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, "İnsanlık adına çalışmalar yaparken ödüllendirilmek gurur verici." diyor. Amerika'da bulunan Türk akademisyen ve öğrencilerin Türkiye'yi ve Türk insanını başarıyla temsil ettiğini belirten Doç. Dr. Fatih Yanık, şöyle konuşuyor: "Bu tip başarılar Türk bilim adamlarına duyulan güveni ve gösterilen ilgiyi artırıyor. Bu da Türkiye'nin tanıtımı açısından çok önemli. Büyük başarılara, büyük buluşlara imza attığınızda tüm dünya sizden, dolayısıyla da ülkenizden haberdar oluyor." Yanık, Türk öğrencilerin Amerika'daki durumunu ise şu sözlerle açıklıyor: "Bugün araştırma grupları, kuracakları ekipler için çalışma disiplinine ve başarılarına güvendikleri Türk öğrencileri tercih ediyor. Bu ekiplerde kendini gösteren, iyi işler yapan gençlerimiz, Türkiye'den gelen diğer öğrencilerin de önünü açıyor." Yakın zamanda Türkiye'ye dönmeyi düşünmediğini dile getirerek şu anda üzerinde çalıştığı projeyi şöyle anlatıyor: "Şu anda sinir hücresi yenilenmesi üzerine çalışıyoruz. Bunun için geliştirdiğimiz mikroçip teknolojileri ile insan kök hücreleri ve küçük hayvanlar üzerinde büyük çapta biyolojik ve kimyasal çalışmalar yapıyoruz."
Işığı odaya hapsetti bilimde devir değişti
Genç Türk bilimadamı Fatih Yanık, ışığı oda ısısında durdurmayı başardı... 'Matrix' ve 'Azınlık Raporu' filmlerinin bilgisayar teknolojisi artık hayal değil.
Mehmet Fatih Yanık, ABD'de yaşayan en genç Türk bilim adamlarından. Bilim ve Teknik dergisiyle başlayan teknoloji merakı, onu bugün bilim literatürüne geçen birçok buluşun sahibi haline getirdi. Yanık, dünyaca tanınmış Massachusetts Institute of Technology (MIT) üniversitesinde fizik ve elektrik üzerine burslu lisans eğitimi aldıktan sonra halen Stanford Üniversitesi'nde doktorasını sürdürüyor. Genç adam, önceden -270 derecede, gaz halindeki atomlara transfer edilerek hapsedilebilen ışığın, oda sıcaklığında ve çip teknolojisinde kullanılan mikro optik devrelerle durdurulmasını sağlayarak tarihe geçti.
SİNİR HASTALIKLARINA ÇARE Yanık beri yandan da, bu icadının sağlık alanında kullanılabilmesi için, bir saç telinin binde biri kadar küçük boyutlarda çok hassas cerrahi müdahale yapılmasını sağlayan nano cerrahi tekniğiyle sinir hücresi yenilenmesi üzerinde çalışmaya başladı. Fatih Yanık, bu çalışmaların sinir sistemiyle alakalı hastalıkların tedavisinde önemli rol oynayacağını belirterek, "Çok küçük organizmalarda sinir hücresi yenilenmesini çalışabiliyoruz. Bu kadar küçük organizmalarda sinir hücrelerinin yenilenmesini çalışabilmek moleküler biyoloji ve tıp açısından oldukça önemli. Küçük organizmalarda insanlar üzerinde yapamayacağımız moleküler deneyleri yapmamız mümkün. Bu sayede sinir hücrelerinin nasıl çalıştıklarını ve nasıl yenilendiklerini moleküler seviyede daha iyi anlayabileceğiz. Bu da, insanlarda sinir sistemiyle ilişkili hastalıkların tedavisi için çok önemli" diye konuştu.
HER ŞEY DERGİLERLE BAŞLAMIŞ Babası emekli subay, annesi ev hanımı olan Yanık, ilkokulu İstanbul Çapa'da bitirdikten sonra ortaokulu Antalya Anadolu Lisesi'nde okudu ve Ankara Samanyolu Fen Lisesi'nden mezun oldu. Yanık, bilime olan merakının bilim ve teknik dergileriyle başladığını belirterek, "Ortaokul yıllarımda dayım bilim teknik dergileri getiriyordu. Kuantum fiziğinin ne olduğunu o zamanlar öğrendim. Ailemde diğer bir fizikçi ise kardeşim Ahmet Yanık. Kendisi de nano teknoloji üzerine çalışıyor" diye konuştu. Genç bilimadamının fizik sevgisi kendisini fizik olimpiyatlarına kadar götürdü. Türkiye'de her yıl seçilen 5 kişilik takıma ilk olarak 1994'te girdi. Çin'de onur belgesi ve teoride bronz madalya aldı. 1995 yılındaysa Avustralya'da kardeşiyle birlikte gittiği olimpiyattan bronz madalya ile döndü. Yanık, "Türkiye'ye dönecek misiniz?" sorusuna "Şu anda bir süre daha ABD'de çalışmalarıma devam etmeyi düşünüyorum. Türkiye'de de çalışmalarımı sürdürmem mümkün. İleride kuantum fiziği ve moleküler biyolojinin kesiştiği konularda çalışıp kendi laboratuvarımı kurmaya çalışacağım" yanıtını veriyor.
Yanık'in eşi Hatice Altuğ da kendisi gibi bilim alanında başarıdan başarıya koşuyor. Boston Universitesi profesörlerinden Hatice Altuğ'un geçen yaz gelistirdiği nano boyuttaki lazerler, yine dünyaca ünlü Nature Physics dergisine kapak olmuştu. Genç bilim adamı Yanık, halen MIT'te doçent olarak bilimsel çalışmalarını sürdürüyor.
Genç Türk bilimadamı Fatih Yanık, ışığı oda ısısında durdurmayı başardı... 'Matrix' ve 'Azınlık Raporu' filmlerinin bilgisayar teknolojisi artık hayal değil.
Mehmet Fatih Yanık, ABD'de yaşayan en genç Türk bilim adamlarından. Bilim ve Teknik dergisiyle başlayan teknoloji merakı, onu bugün bilim literatürüne geçen birçok buluşun sahibi haline getirdi. Yanık, dünyaca tanınmış Massachusetts Institute of Technology (MIT) üniversitesinde fizik ve elektrik üzerine burslu lisans eğitimi aldıktan sonra halen Stanford Üniversitesi'nde doktorasını sürdürüyor. Genç adam, önceden -270 derecede, gaz halindeki atomlara transfer edilerek hapsedilebilen ışığın, oda sıcaklığında ve çip teknolojisinde kullanılan mikro optik devrelerle durdurulmasını sağlayarak tarihe geçti.
SİNİR HASTALIKLARINA ÇARE Yanık beri yandan da, bu icadının sağlık alanında kullanılabilmesi için, bir saç telinin binde biri kadar küçük boyutlarda çok hassas cerrahi müdahale yapılmasını sağlayan nano cerrahi tekniğiyle sinir hücresi yenilenmesi üzerinde çalışmaya başladı. Fatih Yanık, bu çalışmaların sinir sistemiyle alakalı hastalıkların tedavisinde önemli rol oynayacağını belirterek, "Çok küçük organizmalarda sinir hücresi yenilenmesini çalışabiliyoruz. Bu kadar küçük organizmalarda sinir hücrelerinin yenilenmesini çalışabilmek moleküler biyoloji ve tıp açısından oldukça önemli. Küçük organizmalarda insanlar üzerinde yapamayacağımız moleküler deneyleri yapmamız mümkün. Bu sayede sinir hücrelerinin nasıl çalıştıklarını ve nasıl yenilendiklerini moleküler seviyede daha iyi anlayabileceğiz. Bu da, insanlarda sinir sistemiyle ilişkili hastalıkların tedavisi için çok önemli" diye konuştu.
HER ŞEY DERGİLERLE BAŞLAMIŞ Babası emekli subay, annesi ev hanımı olan Yanık, ilkokulu İstanbul Çapa'da bitirdikten sonra ortaokulu Antalya Anadolu Lisesi'nde okudu ve Ankara Samanyolu Fen Lisesi'nden mezun oldu. Yanık, bilime olan merakının bilim ve teknik dergileriyle başladığını belirterek, "Ortaokul yıllarımda dayım bilim teknik dergileri getiriyordu. Kuantum fiziğinin ne olduğunu o zamanlar öğrendim. Ailemde diğer bir fizikçi ise kardeşim Ahmet Yanık. Kendisi de nano teknoloji üzerine çalışıyor" diye konuştu. Genç bilimadamının fizik sevgisi kendisini fizik olimpiyatlarına kadar götürdü. Türkiye'de her yıl seçilen 5 kişilik takıma ilk olarak 1994'te girdi. Çin'de onur belgesi ve teoride bronz madalya aldı. 1995 yılındaysa Avustralya'da kardeşiyle birlikte gittiği olimpiyattan bronz madalya ile döndü. Yanık, "Türkiye'ye dönecek misiniz?" sorusuna "Şu anda bir süre daha ABD'de çalışmalarıma devam etmeyi düşünüyorum. Türkiye'de de çalışmalarımı sürdürmem mümkün. İleride kuantum fiziği ve moleküler biyolojinin kesiştiği konularda çalışıp kendi laboratuvarımı kurmaya çalışacağım" yanıtını veriyor.
Yanık'in eşi Hatice Altuğ da kendisi gibi bilim alanında başarıdan başarıya koşuyor. Boston Universitesi profesörlerinden Hatice Altuğ'un geçen yaz gelistirdiği nano boyuttaki lazerler, yine dünyaca ünlü Nature Physics dergisine kapak olmuştu. Genç bilim adamı Yanık, halen MIT'te doçent olarak bilimsel çalışmalarını sürdürüyor.
iyiturks Notu: Prof.Dr.Mehmet Fatih Yanık Hakkındaki bilgiler 2007,2008 dönemimdeki yayınlardan derlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...