Geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan
çay, sıradan bir içecek değil. Birçok kültürde ritüelleri olan, kimi zaman
törenle içilen ve üretiminden içimine kadar özel kuralları ve anlamları olan
bir içecek.
Uzakdoğu kökenli çay ile ilgili
bilinen en eski bilgilere Çin kayıtlarında ulaşılıyor. Tarihsel süreç
içerisinde kültürel etkileşimler, savaş ve göçler çayın geniş coğrafyalarda
tanınmasını ve sevilerek içilmesini sağladı. Türkiye de çaydan vazgeçmeyen bir
ülke.
Çay
Rize’yi Sevdi
Rize’de ilk çay yetiştirme alanları
sarp ve çalılık arazilere, yamaçlara kuruldu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde,
19. yüzyılda, yoğun olarak da Sultan II. Abdülhamid döneminde çay tarımı ile
ilgili girişimler oldu. 1924 yılında dönemin Rize milletvekillerinin
girişimiyle Rize Vilayeti ile Borçka Kazası’nda; Fındık, Portakal, Limon,
Mandalina, Çay Yetiştirilmesi Hakkındaki Kanun yasalaşarak çayın yolculuğu
başlatıldı. Bu yasanın ardından 1930’lar çayın Rize’de daha etkin gelişip, yayılmaya
başladığı yıllardı. Rusya’dan getirilen çay tohumları Rize’li üreticilere
dağıtıldı ve 1938’de kurulan Çay Teşkilatı’nın zamanla üreticilerce tanınıp
benimsenmesi ile çay tarımı Rize genelinde hızla yayılmaya başladı. 1940 ve
1950’li yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle çay yörede daha fazla ilgi
görmeye başladı. Bu özelliği ile halen üretilen en organik tarım ürünlerinden
biri olan çay, Rize’yi gerçekten sevdi.
Rize
de Çayı Sevdi
Mikroklima iklim özellikleri ile çayın
kolaylıkla yetiştiği Rize’de üreticiler de çayı sevdi. Rize’nin zümrüt doğasına
çay da yeşilin enfes tonlarıyla zenginlik kattı. Çayın Rize’ye kattığı bu
zenginliğin ekonomik bir değer oluşu da çok önemliydi. Günden güne yayılıp,
bahçeleri, yamaçları kaplayan çay bahçeleri bir yandan Rize insanının yaşam
biçimini dönüştürürken, bir yandan da Türkiye’de yetişen nesillerin tüketim
tercihinde önemli bir aktör haline geldi.
Uluslararası
Marka Olma Yolunda
Çayın yetiştiği topraklarda doğanın
tüm yabani dokusu da büyüyüp, serpiliyor. Suni katkıların olmadığı toprak çayı
olanca doğallığıyla besleyip, büyütüyor ve insana sunuyor. Rize çayı sahip
olduğu bu özelliklerle uluslararası bir marka olma yolunda ilerliyor.
Yetiştirilmesi, hazırlanması ve içimine değin süren köklü bir kültürün sahibi
olan Türk çayının farkındalığı dünya piyasalarında giderek artıyor. Türk çayını
kalite ve lezzet açısından dünya çayları arasında en üst noktaya taşıyan
özellikleri arasında organik oluşu ve kendine has naturel aromasının etkisi
büyük. Yetiştiği doğal ortamın iklim ve toprak dokusu özellikleri çayın zengin
ve kendine has aromasını oluşturuyor. Sahip olduğu enfes koku ve içimindeki
keyif Rize çayının kendi öz zenginliğinden kaynaklanıyor. Diğer bir ifadeyle,
Rize çayının suni aroma ve katkılara hiç ihtiyacı yok. Rize çayının
uluslararası marka bilinirliği de ürünün eşsizliğine paralel olarak yükseliyor.
En
Sıcak İçecek
Çay, tüm dünya kültürlerinde
tüketilir. İnsanları birbirine yakınlaştıran dost meclislerinin vazgeçilmez
içeceği oluşundan esinlenilerek Çay Partisi adında siyasi partiler bile
kuruldu. Elbette çayın Türkiye’ye mahsus bir içimi ve ritüeli var. İnce belli
cam bardağın dudakla buluştuğu kısım kalın ve geniştir. Bu form bir taraftan
çayın sıcaklığını korurken, geniş ve kalın camlı kısım çayın içilen miktarının
sıcaklığını azaltarak kolay içilmesini sağlar. Kahvaltılarda genellikle açık
içilen çay, simit ve peynirle birlikte muhteşem üçlüyü oluşturur.
Misafirliklerde, iş ziyaretlerindeki ilk ikram ve zengin, fakir herkesin
sevgilisidir çay.
Bahçeden
Pakete
Rize’de çay bahçelerinde genellikle
Karadeniz’in çalışkan kadınları toplar çay yapraklarını. Eskiden elle toplanan
yapraklar günümüzde kestiği yaprakları bağlı olduğu torbaya aktaran makaslarla
yapılıyor. Toplanan yaprakların naklini yine Rize insanının keskin zekâsı
çözmüş. Engebeli bahçelerden mini teleferiklerle merkezi alanlara aktarılan çay
yaprakları bu alanlardan alım yerlerine götürülüyor. Hasadını teslim eden
üretici, belgesini alıp evinin yolunu tutarken, çay yaprakları da fabrikalara
işlenmek üzere götürülüyor.
İyi
Bir Çay İçin
Güzel demlenmiş lezzetli bir çay elde
etmek için doğru demleme yapmak şart. Rize’deki çay uzmanları, iyi çay
demleyebilmek için suyun mümkünse önce başka bir kapta kaynatılıp çaydanlığa
aktarılmasını salık veriyorlar. Demliğe sıcak suyun konulmasının ardından,
çayın eklenip karıştırılmadan 15 dakika kadar demlenmesini beklemenin; güzel
dem tutması için vazgeçilmez bir şart olduğu anlatılıyor.
Çayın
Birkaç Yararı
Vücuttaki zararlı maddeleri yok ederek
toksinlerin atılmasını sağlar. Mide ve sindirim sorunlarında dengeleyici etkiye
sahiptir. İdrar yollarını çalıştırır. Yapısında bulunan teobromin ve teofilin
maddeleri idrar sökücü olarak ilaç endüstrisinde kullanılır. İnsan
metabolizmasının mineral madde dengesinin sağlanmasında son derece etkilidir
Mücevherlerle
Taçlanan Çay
Kendisi de Rizeli olan, Rize çayına ve
kültürüne gönül veren işadamı ve bürokrat Hasan Kemal Yardımcı çay ve çay
kültürüne de meraklı bir koleksiyoner. Eşi Emel Hanım ile birlikte uzun yıllar
boyunca ve büyük bir emekle oluşturdukları koleksiyonda Osmanlı Türk, Rus,
İngiliz, Avrupa ve İran çay objeleri bulunuyor. Kemal Yardımcı ile Rize çayı
üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
ÇAY
RİZE’NİN HER ŞEYİ
Rize’nin
çay öncesi ve sonrası durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çay öncesinde Rize daha gurbetçi, daha
çok göç veren bir yerdi. Rize insanı kazancını uzaklarda arardı. Denize daha
dönük, Rusya’ya çalışmaya giden, memuriyeti seçen, gemi yapımına ağırlık veren,
inşaat sektörüne işgücü sağlayan bir yapı vardı. Çayla birlikte Rize daha içine
döndü ve adeta çayla birlikte kaderi değişti. Yerleşik hayat güçlendi ve arttı.
Çay Rize’nin her şeyi oldu ve Rize’ye beraberinde bir kültür kazandırdı.
Çay
neden Rize’de?
Aslında sadece Rize’de değil. Rize
etrafında da, örneğin Artvin’e doğru da çay yetişir. Tirebolu’da çay fabrikası
vardır. Ancak yetişme zamanı, miktar ve kalite toplamları alındığında Rize çay
için en uygun coğrafyayı oluşturur.
Rize
çayını kaliteli kılan sebepler neler?
Rize çayını diğer dünya çaylarından
ayıran en büyük faktör organik olmasıdır. Rize çayında doğal olmayan hiçbir ek
bulunmaz. Yapay tatlandırıcılar, çağın doğal tadını ve rengini değiştiren
aromalar yoktur Rize çayında. Sadece Rize’nin eşsiz doğasının çaya kattığı,
çayın kendi öz tadını yakalarsınız içtiğinizde.
Rize
çayı yeterince biliniyor mu?
Ülkemizde biliniyor fakat Rize çayı
dünya ölçeğinde tanınıp, bilinmesi gereken bir değerimiz. Dünya çay talebini
karşılayan büyük plantasyonlarda üretilen çayların büyük çoğunluğu
konvansiyonel tarım teknikleriyle, yoğun gübreleme ile üretiliyor. Parazit ve
haşere ile mücadelede çok fazla ilaçlama söz konusu. Bu sadece yetiştirme
aşaması işin. İşleme sürecinde eklenen doğal olmayan unsurları da göz önünde
bulundurduğunuzda, Rize çayının saflığıyla sahip olduğu değer kendiliğinden
ortaya çıkıyor. Bu değerimizin uluslararası piyasalarda bilinip, talep görmesi
için devlet ve özel sektör başta olmak üzere tüm kurumlara görev düşüyor.
Çay
adına neler amaçlıyorsunuz?
Çay artık özelde Rize’ye, genelde ise
tüm Türkiye’ye malolmuş milli bir değerimiz. Beraberinde önemli bir kültür
barındırıyor. Çaya ve çay kültürüne hizmet etmenin Rize ve ülkemiz adına
önemine içtenlikle inanıyorum. Mevcut koleksiyonumuzla bir çay müzesi
oluşturmanın Rize çayının algısını son derece olumlu yönde etkileyeceğini
düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...