Güney Afrikalı ampute atlet Oscar
Pistorius, ülkesini Londra 2012’de temsil edecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Çocukken kurulan hayallere çoğu insan
ulaşamaz. Kimisi teğet geçer, kimiyse yaşamın ona getirdikleriyle bambaşka bir
çizgide ilerler. Olimpiyatı isteyen Oscar Pistorius için imkansız diye bir şey yok. Doğuştan iki
fibula kemiği de olmayan küçük Oscar’ın dizinden aşağısına, 11 aylıkken protez
takıldı. Ancak bu onun ‘atlet’ olma isteğini köreltmedi. O koşmak için
yaratılmamıştı, fakat koşmak için dünyaya gelmişti! Pekin ve Atina’da
Paralimpik’te yarışan atletin yeni bir hedefi vardı… Olimpiyatlar’da yer almak.
Verdiği
hukuk mücadelesini kazanmayı başardı
Ancak karbon fiber yapay bacaklarının
ona avantaj sağladığı düşüncesi iddialarını doğurmuştu. CAS’ta hukuk mücadelesi
veren Oscar kazandı ve 2011 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda yer aldı. Bu onu
tarihin atletizm arenasındaki ilk amputesi yapacaktı. 400 ve 4x400’de yarıştı
ülkesi adına. 400’de yarı final koştu ve elendi. 4x400’de finalde olmasa da
elemerde koşarak ülkesinin gümüş madalya almasına katkı sağladı. Pistorius
Olimpiyatlar’da koşma hayalini gerçekleştirme düşüyle kafasını yastığa
koyuyordu artık. Hayalleri gerçek olacaktı bir yıl sonra…
Karbon
fiber protez avantaj sağlıyor mu?
Uluslararası Atletizm Federasyonları
Birliği’nin (IAAF) iddialarına göre karbon fiber protezler Pistorius’a diğer
atletlere göre avantaj sağlıyordu. Bu nedenle ampute atlet 2008 Pekin
Olimpiyatları’na katılamamıştı. Ancak yapılan araştırmalar sonucu protezin avantajdan
ziyade dezavantaj olduğu ortaya çıktı. Protezle her adımı 2.7 metre olduğu için
eleştirilen Pistorius, normal bir atletin kalçasından hareketi sağlamak için
harcadığı enerjinin ortalama dört katını sarf ediyordu. Ardından CAS’a giden
davayı Pistorius kazandı ve yarışma engeli ortadan kalktı.
Hayallerin
gerçeğe dönüştüğü an
G.AFRİKA’DAN
GÜVEN OYU
Güney Afrika Olimpiyat Komitesi
Başkanı Gideon Sam “Seçilen sporcularımız koşullara uyan ve 2016’da da mücadele
edebilecek kapasitede” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
iyi ve güzel...