Allah Herkese Böyle Rektör Nasip Etsin!


İTÜ rektörlüğünü dört yıldır yürüten Prof. Dr. Muhammed Şahin ilginç bir sima. Kendisiyle dalga geçebilecek kadar esprili, öğrencileriyle onlara cep telefonu verecek, Facebook'ta haberleşecek kadar haşır neşir. Hatta kampüsteki lojmanda yaşamanın da avantajıyla gece yarısı yurtları, kütüphaneleri ziyaret ediyor, acıkanlara pizza ziyafeti çekiyor

Geceleri kampüste dolaşıyor musunuz gerçekten? Bir söylentiye göre evden çok, kütüphanede ve yurtlarda görülüyormuşsunuz...
- Kampustaki rektörlük konutunda yaşamamın bir artısı da bu. Bir rektörün 24 saatinin kampusta geçmesi gerektiğine inanıyorum. Sorunları yerinde çözmek gerekiyor. Kütüphanemiz 24 saat açık, yurtlarda da öğrenciler yaşıyor. Kendimi kimden koruyacağım!

Geçen ay gece kütüphaneye gidip bütün öğrencilere pizza ısmarlamışsınız?
- Arkadaşlarla akşam geç saatlere kadar konuştuk. Sonra ben de acıktım, yemeğe gidecektim. Kütüphane de kalabalıktı. 23.00 civarıydı. Çocuklara, "Ben yemeğe gidiyorum, isteyen varsa gelsin" dedim. Onlar da geldi.

Kafası kırılanı da hastaneye götürüp başında durmuşsunuz...
- Güvenlik haber verince ben de hastaneye koştum, bir süre öğrencimin yanında kaldım. Yurda döndüğünde de yanından ayrılmak istemedim. O çocuklarla ilgilendiğimizi, yanında olduğumuzu hissettirmek gerek.

Cep telefonunuz ve mailiniz her öğrencide var mı gerçekten?
- Evet, telefonumu hiç değiştirmedim. Çevremdekiler, "Bu kadar öğrenciyle baş edilir mi?" dedi. Bugüne kadar rencide edici, beni kızdıracak bir tane bile mail almadım. Cebe uygunsuz mesajlar da gelmedi. Zaten çocuklar beni gündüz aramaz. Arıyorlarsa mutlaka zor durumdadırlar. Bu güven karşılıklı: Ben onlara güvendikçe, onlar da bana güvenmeye başladı.

Numaranız herkeste varsa sizi sık aramıyorlar mı?
- 30 bin öğrencim var. Aslında öğrencilerin en fazla 10 tane sorunu vardır. Mail ya da telefonla gelen bir sorunu o anda çözerseniz artmaz. Ama çözmezseniz arkası gelir. Şu anda herkese zaman ayırabiliyorum. Randevum veya yurtdışı seyahatim yoksa üç günde randevu veriyorum. Bazen geç saatte, bazen hafta sonu onlarla görüşüyorum. Bir nevi liderlik görevi yürütüyorum. Sadece yöneticilik yapsaydım kimseye yetişemezdim. O zaman da akşama kadar her evrakla benim ilgilenmem gerekiyor.

Hiç mi sizi rahatsız eden çıkmıyor?
- Bu öğrenciler Türkiye'nin en iyileri. Hepsi zeki, benden de zeki. Onlara yanlış bir şey yaparsanız 10 katıyla karşınıza çıkarlar. Bir doğruyla çıkarsanız 10 doğruyla gelirler. Bugüne kadar da hiç yanılmadım. Beni iki liralık öğle yemeği bursu için kim ararsa arasın, ihtiyaç durumuna bakmadan sorgusuz sualsiz veriyorum. Bu kadar sürede tek bir öğrenci bile beni yanıltmadı. Ben öğrencilerimden besleniyorum.

 İTÜ Mezunuyla MIT Mezunu Aynı Seviyede

 Yetkin mühendislik için de önemli adım attınız değil mi?
- Türkiye'de çok sayıda ulusal ve uluslararası şirket var. Bu şirketlerde yetkin mühendis kullanılma şartı da var. İngiltere'den, ABD'den bu diplomayı alanlar 27 bin dolar maaşla gelip Türkiye'de çalışıyor. İTÜ ve diğer Türk üniversitelerinin mezunları maalesef onların altında çalışıyor. Biz de uluslararası düzeyde mühendis yetiştirmek için bunu önemsedik. İddiamız İTÜ'den mezun olanla MIT, Stanford mezunu aynı düzeyde olduğunu göstermek. Ben de bunu belgeleyeceğim. Sonuç ne çıkar bilemiyorum, aslında risk. Ama, istediğimiz sonuçları elde edeceğimize inanıyoruz.

Avrupa Üniversitelerine Yön Verecek

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin (47), Türkiye'nin en genç rektörlerinden biri. Üstelik bu yıl rektörlükte dördüncü yılı. Mevkidaşlarından biraz farklı bir dili ve yönetim tarzı var. Bu öğrenim yılı başındaki törende yaşanan teknik aksaklığı "İTÜ'de de böyle şeyler olabiliyor. Biraz da Lazlık olunca..." diye dile getirip, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü bile güldüren rektör olarak da hatırlayabilirsiniz onu. Türkiye'nin ilk denizaltısı, ilk insansız helikopteri ve hidrojen teknesinin yapılmasına destek veren ve yılda 200 milyon dolarlık bir bütçeyi yöneten İTÜ Rektörü Şahin, yaklaşık bir ay önce de Avrupa'daki 60 seçkin üniversitenin üye olduğu Avrupa Araştırma ve Teknik Üniversiteler Birliği'nin yürütme kurulundaki dört üyeden biri oldu. Böylece Avrupa'daki üniversitelerin vizyonunu oluşturmakta etkin bir rol alacak.

Türkiye'nin Silikon Vadisi Olacağız

Yılda ortalama 200 milyon dolarlık bir bütçeyi yönetiyorum. Teknokent'te sanayi işbirliğimiz çok iyi. Dijital Türkiye üssü projemiz var. Bilişim Sanayiciler Derneği'yle yürütüyoruz. Teknokent'te 30 bin metrekare AR-GE alanımız var, bu yaz 105 bin metrekareye ulaşıyoruz. Birkaç yıl içinde yaklaşık 10 bin AR-GE çalışanı kampüsümüzde olacak. Türkiye'de toplam 82 bin AR-GE personeli var. Bölgenin Silikon Vadesi olacağız. Burada üç alanda çalışma yapacağız. Enerji, bilişim, havacılık ve ulaştırma alanları. Türkiye'nin ilk insansız helikopterini, denizaltısını, hidrojen teknesini, elektrikli aracını yaptık. Küp uyduyu 2009'da fırlattık. Şimdi TÜRKSAT'a ilk nano haberleşme uydusunu yapıyoruz. İnsansız helikopteri tamamladık. Şimdi daha büyüğünü hazırlıyoruz. Dört saat havada kalacak, 25 kilodan fazla yük taşıyacak.

Kentsel Dönüşümle İTÜ Baştan Yapılacak

Yeni deprem yasasının çıkmasını bekliyoruz. Yasanın çıkmasının ardından bizim arazimiz olan ancak üzerine gecekondu kurulan Reşitpaşa, Armutlu'nun kentsel dönüşüme girecek. Biz de buradan elde ettiğimiz gelirle Maslak, Maçka ve Gümüşsuyu kampüslerini yenileyeceğiz. Eski binalarımızı restore edeceğiz. Ancak, 1990 öncesi yapılanların tümünü yıkıp, yeniden yapacağız. Küçükçekmece'deki boş arazimizi teknoloji gelişme bölgesi ilan edeceğiz.

Rize'de Doğdu, İngiltere'de Okudu

Prof. Dr. Muhammed Şahin, Rize'nin Pazar ilçesinde gündüzleri marangozluk yapıp geceleri çay fabrikasında çalışan bir babanın beş çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Köy ilkokulunun ardından, lise ve ortaokulu Pazar'da okudu. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde iki yıl okuduktan sonra yatay geçişle İTÜ'ye gitti. Jeodezi ve Fotogrametri Bölümü'nden birincilikle mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla beş yıl İngiltere'de okudu. İTÜ'de başladığı kariyerini rektörlükle taçlandırdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iyi ve güzel...