Ömür Dediğin Fark Edebilmektir!

İnsan olmanın verdiği temel duyguları yitirmiş olan günümüz şehirli yaşayanları her açıdan sarılmış ve kısıtlanmış dünyalara hapsolunmuşlardır. Birebir iletişim dışında her türlü iletişimin gelişmişliği ve kuşatmışlığı altında birbirinden kopmuşlardır. Bilinmeyen gelecekler uğruna anları anlamsızca bir koşuşturma içinde tüketmektedirler. Bilinen tek sonda hiç gelmeyecekmiş gibi geleceği büyük bir umutla arzulamaktadırlar. Hâlbuki gelecek dedikleri bu bilinmez hayal her gün gelip geçmektedir ömürlerinden anlamsızca. Hiçbir şey aynı olmayacaktır gelecek dedikleri noktalara vardıklarında! Ne kendileri, ne bedenleri ne de yaşadıkları çevrelerde her ne varsa. Sadece kocaman keşkeler kalacak eğer ki geçmişten kalan bir şeyler yoksa o günlerinde, bir de tüm acımasız gerçekliği ile yalnızlık.
Bunları anlamak, anlatmak çok zor bir şeydir. Çünkü öyle bir gürültü öyle bir koşuşturma öyle bir karmaşa vardır ki, kolay kolay bundan kurtulup ta ileriye kimse bakamaz. Hırslarının kurbanı olmayan ve geçmişine bağlı olan bu şansa daha kolay erişebilir.
“Ömür Dediğin” TRT Haber kanalında yayınlanan yaşama dair bir program. Programın içeriği; Gelecek olan gelmiş, gidecek olan gitmiş insanların hayatlarından geriye kalanları anlattıkları yaşam öykülerinden oluşuyor. Farklı bölgelerden farklı hayatlar dökülüyor çınarların ağzından birer inci misali her yana. Her biri öyle değerli şeyler anlatılıyor ki insanoğluna, bir misal çıkarsa bile nice büyük sonuçlar doğuracak hayatlarında. Program duygu sömürüsünden ve demagojilerden uzak, yalın ve doğal bir anlatıma sahip. İzleyip te etkilenmemek, hayatlarımızı sorgulamamak zor.
Programı hazırlayanlara, bu değerli yaşam notlarını paylaşanlara sonsuz teşekkürler eder, Mümkün olduğunca fazla kişinin bu kaynaktan faydalanmasını temenni ederiz...
Konu hakkında araştırıken aşağıdaki “Can Yücel”in şiirinin ne kadar da güzel konuyu işlediğini fark ederek sizlerle paylaşmak istedik. Umarım sizlerde bu yazıyı fark edebilirsiniz.
iyiturks

Fark Etmeli İnsan …

Bir damlacık sudan
nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken
dünyaya neden sığmadığını
ve
en sonunda bir metre karelik yere
nasıl sığmak zorunda kalacağını
fark etmeli.

Şu çok geniş görünen dünyanın,
ahirete nispetle
anne karnı gibi olduğunu
fark etmeli.

Henüz bebekken
‘Dünya benim!’ dercesine
avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,
ölürken de aynı avuçların
‘her şeyi bırakıp gidiyorum işte!’
dercesine apaçık kaldığını

Ve kefenin cebinin bulunmadığını
fark etmeli,

Baskın yeteneğini
fark etmeli sonra.

Azraillin her an
sürpriz yapabileceğini,
nasıl yaşarsa
öyle öleceğini
fark etmeli insan

Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte
ama kendisinin
güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada
yemek yediğini
fark etmeli.

Yaratılmışların en güzeli olduğunu
fark etmeli
ve ona göre yaşamalı.

Gülün hemen dibindeki dikeni
dikenin hemen yanı başındaki
gülü fark etmeli.

Evinde kedi,köpek beslediği halde
çocuk sahibi olmaktan korkmanın
mantıksızlığını fark etmeli.

Eşine ‘seni çok seviyorum!’ demenin
mutluluk yolundaki müthiş gücünü
fark etmeli.

Dolabında asılı 25 gömleğinin
sadece üçünü giydiğini ama
arka sokaktaki komşusunun
o beğenilmeyen gömleklere
muhtaç olduğunu fark etmeli.

Zenginliğin ve bereketin
sofradayken önünde biriken
ekmek kırıntılarını yemekte
gizlendiğini fark etmeli.

Annesinden doğarken
tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve
aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini
fark etmeli,
fark etmeliyiz çok geç olmadan…..

Ömür dediğin
üç gündür,
dün geldi geçti
yarın meçhuldür…
O halde
ömür dediğin
bir gündür,
o da bugündür….


2 yorum:

iyi ve güzel...