En çok altı çizilenler

İşte size en çok altı çizilen elektronik kitap cümlesi: "Çoğu insan, yaptığı işin tatmin edici olması için şu üç özelliğe sahip olması gerektiği konusunda hemfikirdir: Özerklik, zorluk ve ödüllendirme." Malcolm Gladwell'in Türkçe'ye de çevrilen Outliers (Çizginin Dışındakiler) kitabındaki bu cümleyi okuyunca insan ne kadar alelade olduğuna şaşıyor. Onun yerine mesela Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'daki şu cümleleri, daha altı çizilesi değil mi? "Ben Karagöz filan değilim. Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz." Ya da Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli'nden şu satırlar: "Yüzünü buruşturdu; sağdı daha, her şey elindeydi, ipi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük."

Kitaplarla ilişkimizin en kişisel kısmına yani cümlelerin altını çizme alışkanlığımıza ne olacağı, elektronik kitaplara karşı şüpheci olanların başlıca sorularından biriydi. Onları haksız çıkarmak için eklenmiş olsa gerek. Yine de bilginiz olsun; e-kitap'larda satırların altı çizilebiliyor. Amazon'un Kindle isimli e-kitap cihazında bu işi gören 'highlight' özelliği, cihaz sahiplerinin altını çizdikleri cümleleri kitapta saklamakla kalmıyor, bunların istatistiğini de tutuyor. Kindle dükkânında en çok satan kitapların yanı sıra artık "en çok altı çizilen cümleler" diye bir bölüm de var. Gladwell'in iş hayatına dair alelade cümlesi de bu bölümde liste başı zaten (2500'den fazla okur bu cümlenin altını çizmiş).

Bir şiire hayran kalır, diyelim ki Ece Ayhan'ın dizesinin yanına bir yıldız koyarsınız ("Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim!"); veya tez yazıyorsunuzdur ve akademik amaçlarla okuduğunuz kitabı renkli post-it'lerle doldurarak kendi çalıştığınız motiflerin kitapla bağlantılarını işaretlersiniz. Kütüphaneden aldığınız kitaba (bencil bir okur değilseniz) hiç dokunmaz ama kendi satın aldığınız kitabı bazen başkasına vermeye utanacak derecede çizgiler, şekiller ve hatta resimlerle doldurursunuz. Böylece kitap daha çok sizin olur. En azından eskiden böyleydi.

Amazon'da en çok altı çizilen satırların listesine bakarken, bu cümlelerin sahiplerinin çoğunun hoşlanmadığım yazarlar olduğunu fark ettim. Secret veya benzeri, nafile vaatlerle dolu manevi bilgelik ve kişisel gelişim kitaplarının formüllerinden oluşan liste, daha çok matematik dersinde dolu bir karatahtayı hatırlatıyordu. Oysa kitap pazarlama stratejilerinin edebiyatın önüne geçtiği bir dönemde kitapların cümlelerinin güzelliğine göre sıralanması, müthiş bir fikir gibi geliyor. Elizabeth Gilbert'ın Ye, Dua Et, Sev kitabından "ruh ikizi" veya "mutluluk" üzerine formüller ve Dan Brown'ın Kayıp Sembol'ünden evrenin gizemi üzerine satırlarından sonra ancak 30. sırada Jane Austen'ı görüp mutlu oldum. (Elbette Gurur ve Önyargı'nın "İyi bir servet sahibi bir erkeğin kendine eş aradığı, evrensel olarak kabul edilmiş bir gerçektir" diyen açılış cümlesiyle.)

"Has edebiyatseverlerin yenilikçi tavırları her zaman destekleyeceğine ve bir yeniliğin var olanı yok etmek için gelmediğine inanıyorum," diyor geçen hafta Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazanan yazar Yekta Kopan. Eğer yayıncının fikri iyiyse, bu fikrin geleneksel bir yayıncı veya bir internet yayıncısından gelmesi arasında fark yok, Kopan böyle diyor. Romancı ve elektronik kitap sitesi altkitap.com'un editörü Murat Gülsoy da Kopan gibi düşünüyor. Gülsoy'a göre Amazon'un alt çizme tekniği gibi yeni fonksiyonlar, farklı bir okur kitlesini okumaya yöneltiyor olabilir ve bu da başlı- başına olumlu bir gelişme.

Amin Maalouf usta "Zamanın iki yüzü vardır, iki boyutu," demiş ve devam etmiş: "Uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, genişliğini ise tutkular." Böyle cümlelerin altını çizmemek olmaz. Ama altını çok çizdiği kitabı arkadaşına vermekten bile çekinen bir canlı türü olan insan, nasıl olacak da altını çizdiği cümlelerin bir kitap pazarlama teknolojisine dönüşmesini kabul edecek? "Amazon'un takibinde ürpertici bir yan var," diyor romancı ve G Yayın Grubu yöneticisi Cem Akaş. Elektronik kitaba geçiş sürecini Betamax kasetlerden dijital disklere geçişe benzeten Akaş'a bu yeni tekniklerin "cümle" gibi temel edebi birimlere önem kazandırma ihtimalini soruyorum. 140 karakterlik ifadeler cenneti Twitter'ı örnek vererek, "Şu anda iyi edebiyata hizmet etmiyor," diyor Akaş, "ama bu, edemez anlamına da gelmiyor."

George Bernard Shaw, "Edebiyatı meslek seçmemdeki temel neden, yazarın müşterileri tarafından görülmemesi, dolayısıyla doğru dürüst giyinmek zorunda olmamasıydı," diye yazmıştı. Tam altı çizilesi bir cümle. Ama kitap okumayı seçmemizdeki pek çok nedenden birinin, çevremizdekiler tarafından görülmeden bir dünyaya kendimizi bırakmamız olduğunu da bize hatırlatıyor. Elektronik kitap çağında ise, galiba bu özgürlük bizden alınacak.

http://www.newsweek.com.tr/haberler/detay/44612/En-cok-alti-cizilenler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

iyi ve güzel...